Mustafa Denizli'nin, Beşiktaş'la sahaya çıktığı ilk maçı, 3-1 kazandığı Gençlerbirliği karşılaşmasını anımsayalım. Peş peşe yitirdiği puanlar, o hızlı başlangıca gölge düşürdü. Güvenip, inandığı bazı futbolcuların (Delgado, Cisse, Uğur İnceman, Gökhan Zan) hayal kırıklığı performansları kayıplarda en büyük etken oldu. Delgado'ya alternatif Yusuf Şimşek, Beşiktaş camiası ve futbol dünyasının gündeminden düşmeyecek. Deneyimli futbolcunun, özellikle Trabzonspor yolu tıkanınca rotasını ansızın Beşitaş'a çevirmesinin etik olmadığı, 'Takımı gençleştiriyoruz, seni düşünmüyoruz' diyerek öz evladı Sergen'e forma çıkarttıran yönetimin, aynı yaştaki (34) Yusuf'a karşılık 20 yaşındaki Aydın'ı Bursaspor'a vermesi, 'Ben doğuştan Beşiktaşlıyım' diyen Yusuf'un aynı sözleri daha önce gittiği Fenerbahçe için de söylediği konuşulacak, tartışılacaktır!
Dibine dinamit koymaktır! Şu gerçek tartışılamaz; ayağı top tutan, pas yapan, oyun organizasyonunda ve hücumda etkili, gol atıp, attıran ancak dişe diş mücadele edemeyen Yusuf orta sahaya canlılık getirecektir. Ama aranan 'taze' kanlar yarının aydınlık gençlerini (İbrahim Kaş, Emre Özkan, Necip, Batuhan) kapı dışarı yapmak; 106 yıllık çınarın dibine dinamit koymaktır! Futbolcuların oyun karakterlerini yakından bilmesi, yenilikçiliği seven bir teknik direktör olarak Denizli'nin gerek oyun içinde, gerekse maçtan maça sistem değişikliği yapması, verilen kayıpların bir başka nedeni. Denizli, kayıplara karşın, özellikle futbolcuları tarafından anlaşılacağına inanıyor. Ki yaptığı yanlışı gören, yinelemeyerek, doğruyu yapan ve başaran kişiliğe sahip!.. Denizli'nin, Beşiktaş'a getirdiği çarpıcı yenilik futbolcuya, hünerlerini sergilemede tanıdığı özgürlük. Mustafa Denizli ile farklılaşan Beşiktaş, hücum zenginliğini savunma güvenliği ile birleştirirse deneyimli hocanın şampiyonluk iddiasını gerçekleştirir.