G.Saray, Hertha Berlin karşısına sezon başından bu yana ilk kez özlenen kadrosuyla çıktı. Bu kadro, sakatlıkları da ön plana alırsak çeşitli nedenlerden dolayı bir türlü oluşamamıştı. Bu maçın başka bir önemi daha vardı. 2000'de kazanılan UEFA şampiyonluğuna giden yoldaki önemli bir rakipti Berlin. Ve G.Saray bu engeli 4-1'le aşmış, ardından önüne gelen rakipleri bir bir geçip kupaya kadar uzanmıştı. Dün gece de gurbetçilerin doldurduğu Berlin Olimpiyat Stadı'nda tam anlamıyla G.Saray şov vardı. Pantelic'li, Voronin'li, Dardai'li, Rafael'li Hertha Berlin ilk yarıda futbol deyimiyle top yüzü görmedi. Koca 45 dakikada bir kez Pantelic'le ceza yayı önüne gelebilen Almanlar devreyi sahası önünde savunma yaparak tamamladı.
Rakibin baskını kırdılar Sanctis dün gece önemli kurtarışlar yaptı. Defansın sürprizi Hakan Balta'ydı. Meira - Servet savunmanın, Barış ile Mehmet Topal ise orta sahanın güvenliğinden sorumluydu. Lincoln ilk yarıda üç kez duran topla şansını denedi ama gol çıkmadı. Baros, Topal ve Kewell'ın ceza yayı önünden ve çaprazından şutlarına kaleci Drobny izin vermeyince, devre sessiz bitti. İkinci yarının ilk çeyreğinde de bu kez Baros mutlak iki gol kaçırdı. G.Saray inanılmaz baskılı oynuyordu. Lincoln'un Arda ve zaman zaman da Sabri'nin ortalarında Hertha kalesi hep karışıyor ama son vuruş bir türlü gelmiyordu. Geciken gol G.Saray'ın temposunu düşürdü. 60-75 arasında Hertha'nın inanılmaz gollük pozisyonları vardı. Voronin ve Kacar, kaçırdıkları ile Almanları çıldırttı. G.Saray rakibin baskısını 69'da Kewell'ın yarattığı penaltıyı Baros'un gol yapmasıyla kırdı. Sonuçta G.Saray kazanmak istedi ve kazandı. G.Saray maçlarını bitirdi. Bu galibiyet belki de 2000'deki gibi G.Saray'ı ateşleyecek.