Ankaraspor beraberliği sonrası yorumlarda hedef Skibbe'ydi. Kimi korkaklığını yazmış, kimi vizyonsuzluğunu kimi G.Saray' tükettiğini yazmıştı. Maç bitiminde Skibbe'nin, 'Lig üçüncüsü bir takımdan deplasmanda alınan 1 puan kazançtır' açıklaması zaten onun G.Saray'ın hocası olamayacağı gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Ona birileri yine şu gerçeği hatırlatmalıdır: "G.Saray hep kazanmak için sahaya çıkar ve hiçbir zaman 1 puan kazanç görülmez, 1 puan yenilgiyle eşdeğerdir." Geçen sezon son 6 haftada yaşanan mucizenin bu sezon tekrarlanmayacağı gün gibi ortada. Cevat Güler ve ekibi görev başında olsa da o mucizenin iki adamı Hakan Şükür ve Hasan Şaş sistem dışı. O ruhun yeniden takımda alev alması bugünün şartlarında imkansız gibi bir şey. Artık G.Saray ailesi bugünü düşünmeli. Ailenin sorumlusu olan yönetim, mevcut düşüşe çare bulmalıdır.
Önce Galatasaray ruhu! Bu kadar kaliteli transferlere rağmen Şampiyonlar Ligi trenini erken kaçıran, ligde sorunlu yol alan, Fortis Türkiye Kupası'na ise G.Saray'a yakışmayan başlangıç yapan G.Saray'ın daha sıkıntılı günler yaşamaması için hareketsiz geçen her gün kayıptır. Yönetimin başında yer alan Adnan Polat ve Adnan Sezgin yeni yönetici değiller. İsterlerse radikal kararlarla önce düşüşü durdurabilir, ardından da çıkış için zemin hazırlayabilirler. Aslında hiçbir şey için geç kalınmış değil. Ligin 9'ncu maçları oynanacak. G.Saray- G.Antep, F.Bahçe-G.Saray, Ankaraspor- G.Saray, G.Saray-Beşiktaş, Sivas-G.Saray maçları kazanılsın sarı-kırmızılıları zirve yolunda kimse durduramaz. Ama önce başıboş dolaşan o G.Saray ruhunu tutup kalplere sokmak gerek. Bu nasıl mı olur, onu da yönetim düşünsün.