Bir önceki hafta Gaziantep'i 4 golle topa tutan Belediye'nin ligdeki son maçında F.Bahçe darbesiyle sarsılan G.Saray için zor bir rakip olacağı belliydi. İlk yarıda ne yaptığı belli olmayan korkak bir futbol oynayan savunmayı ön plana alan Avcı'nın öğrencileri ikinci 45'in son 20 dakikasında G.Saray'ın yorulmasını fırsat bilip ciddi gol pozisyonları buldu. Bir ara skoru eşitleme şansı bile yakalayabilirdi ama final vuruşlarındaki beceriksizlik G.Saray'a şans olarak döndü. G.Saray'ın mutlak kazanması gereken bir maçtı. Beklenti, düzelen Mehmet Topal'ın ilk 11'de sahaya çıkmasıydı ama bay Skibbe, Topal'ı kulübede değerlendirmeyi tercih etti. 4'lü defansın önündeki ikili yine Meira-Ayhan oldu. Harry Kewell kanatta Milan Baros ilerde gol ümidiydi.
İnanılmaz goller kaçtı G.Saray adına gecenin iyileri Lincoln, Arda, Ayhan ve Sabri olarak göze battı. İlk yarıda G.Saray adına tek olumlu hareket Servet'in zorladığı pozisyonda direkten dönen top ile Kewell'ın golüydü. G.Saray ikinci yarıda inanılmaz goller kaçırdı. Kaçırdıkça güven tazeleyen Avcı'nın öğrencileri son çeyrekte G.Saray kalesini ablukaya aldı. Lincoln'un direkten dönen topu şanssızlıktı. İkinci golü ise G.Saray'a derin bir nefes aldırdı. Fark ikiye çıktıktan sonra G.Saray biraz daha rahatladı. Arda'nın rahatsızlığını aslında küçümsememek lazım. Maçın bitiminde Skibbe'nin 'hafta içinde de rahatsızdı sanırım yoruldu' açıklaması talihsizdi. Adama madem rahatsızdı niye 11'e aldın diye sormazlar mı? Ama Skibbe'ye kimse birşey sormuyor, soramıyor. Bir çift sözüm de Aydın'a. Herkes ondan ümitli ama o geriye gidiyor. Gereksiz kartlar görüp takımına artık yarar değil zarar veriyor. Hakem Dereli zaman zaman maçın önüne çıkmaya çalıştı ama Milan Baros'un pozisyonunda kesinlikle haklıydı. Üç puan Cimbom'a ilaç gibi geldi.