Rıdvan Dilmen'e göre Kewell'da "Otoimmün hepatit" var. Bulaşıcı olmayan sarılık. İleri safhalarında siroza dönüşebiliyormuş. Ahmet Çakar ise Kewell'da "gut" hastalığının olduğunu ileri sürdü. Fazla protein alımıyla tetiklenen bir hastalık. Peki hangisi doğru? Galatasaray kulübü, yaptığı yazılı açıklamada Kewell'ın hastalığının 2003'ten beri bilindiğini, kendilerinin de durumu bilerek hareket ettiğini açıkladı... 2006 Dünya Kupası'nda gut olduğu ortaya çıkmıştı. Sarılık ise bilinmiyordu. Yani en azından medya bilmiyordu. Rıdvan Dilmen'le tüm Türkiye öğrenmiş oldu. Sonuç olarak Galatasaray yönetimi tüm bu hastalıkları bilerek aldı Kewell'ı. Tıpkı Liverpool'un bu nedenle bırakması gibi. Futbolcu sağlığı aslında enteresan bir konudur. Her an sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Mesela Fenerbahçe'nin Washington'da yaşadığı gibi. Brezilyalı futbolcuda kalp sorunu çıkınca sarı-lacivertli yönetim onu serbest bıraktı. Ama Washington oynamak istiyordu. Ameliyat olup ülkesinin Atletico-PR takımına gitti. Ardından Japonya'ya, Tokyo Verdy ve Urawa Reds takımlarına. Bu sezon da ülkesine döndü, Fluminense'ye. Hem Brezilya'da, hem Japonya'da gol kralı oldu. Maç başına 1 gol ortamasıyla oynadı neredeyse. Ve gittiği bütün takımlar Washington'un kalp ameliyatı geçirdiğini biliyordu. Riske girdiler, saygı gösterdiler, başarı aldılar. Sanırım Galatasaray'ın da yaptığı bu. "10 maçı kurtarsın, bize yeter" dediler. Şu ana kadar da kurtardı. Ahmet Çakar'ın "Kewell gut" açıklaması üzerine Bülent Tulun, "Onun bilemem de bence Kewell very good" demişti. Bence de very good...