Galatasaray ligde 7 puan kaybetti. Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında Steaua Bükreş gibi sıradan bir Avrupa takımına elendi. Bellinzona maçlarını geçerken oldukça zorlandı. Sezon başı hedefleri ve ortaya konan futbol olarak baktığınızda yapılan yatırımlara göre ortada bir başarısızlık var. Peki suçlu kim? Ümit Davala ve Edwing Boekamp. Yardımcı antrenörler yani. Ben ilk kez teknik kadroda yardımcıların görevden alındığını ve sorumluluğun onlara yıkıldığını görüyorum. Galatasaray yönetimi, kulübede bir sorun olduğunu kabul etmişe benziyor. Ancak tüm kararların bir numaralı isminde değil de yanındakilerde eksiklik bulmuş olmalılar ki Ümit Davala ve Edwig Boekamp ile yollarını ayırdılar. Bunun anlamı "görevi bırak Skibbe" demektir. Teknik direktörler için yanındaki ekibi olmazsa olmazdır. Çünkü biliyorlar ki, ekip parçalanırsa karizma da, güç de, saygınlık da paramparça olur. Şimdi Galatasaray'ın başında kendi ekibini bile korumaktan aciz bir teknik direktör bulunuyor. Artık Florya'da kimse onu ciddiye almaz. Hele her biri kendi ülkelerinin milli takımlarında oynayan, son derece karizmatik ve etkili teknik adamlar ile çalışan futbolcuların, yardımcılarını bile korumaktan aciz bir teknik adama teslim olmalarını beklemek ham hayaldir. Skibbe bu karara direnmeyerek, direnemeyerek Galatasaray'daki hayatını bitirmiştir. Karar karşısında istifa etmeyerek zaten yerlerde sürünen saygınlığını iyice yok etmiştir. Şu an uzatmaları oynamaktadır.
Mesaj çok açık Bu saatten sonra ne yaparsa yapsın, hangi sonucu alırsa alsın saygınlık ve güven ondan çok uzakta olacaktır. Aslında Adnan Beyler açıkça Skibbe'ye "git" diyorlar. Muhtemelen ödenmesi zor görünen tazminat maddelerinden kurtulmak için bundan daha iyi bir "görevi bırak" mesajı verilemezdi. Beşiktaş'ın başına beğenin beğenmeyin bu ülkenin en önemli teknik adamlarından biri geçiyorken Galatasaray'ın başında resmen kovulmuştan beter edilmiş bir hoca ile yola devam ediliyor. Sonra da Saracoğlu'nda finalden bahsediliyor. Hadi canım sen de!..