İşte gerçek sınavla, Avrupa ile karşı karşıyayız. UEFA grupları çekildi ve zor bir gruba düştük. Galatasaray için ligde alınan sonuçlar elbet önemli ama telafisi mümkün. Bursaspor maçı sonuç itibariyle üzücü olmakla beraber verdiği sinyaller ve geleceğe dönük yapılması gerekenler açısından da bir o kadar ders verir durumdadır. Skibbe'nin oyuncuların yerlerini değiştirmesi ile ilgili merakı daha havalimanına ayak basmadan buraya ulaşmıştı. Nitekim bu huyunu şu kısa Galatasaray macerasında da gördük. Meira'dan ön libero, Arda'dan sağ kanat, Hakan Balta'dan orta saha, Emre Güngör'den sağ bek üretmeye çalışmaları; takımı bazen tek forvet bazen çift forvet oynatmaya çalışması Tüm bunlar küçük maçlarda çok da sırıtmayan, daha doğrusu o maç içinde telafi edilen yanlışlardı. Ancak Bursa gibi sezonun iyi ve sıkı bir takımı ile karşılaşıldığında yanlışlar çok vahim sırıttı. Sorun olan yenilgi değildi, sorun yenilirken kötü oynamak, mahkum kalmak, rakibini etüt etmemek, önlem almamak, oyuncularla satranç taşı gibi oynamaktı. Skibbe'nin şu ana kadarki maç karnesinde tek ciddi rakip Steaua Bükreş'ti ve sonuç ortada. İçerideki tek ciddi rakip Kayseri deplasmanıydı ve neredeyse sıfır pozisyon ile geri dönüldü. Kalan maçlardaki sorunlar takım kalitesi ve oyuncuların bireysel becerileri ile aşıldı.
Yeni bir sınav Lige verilen arada içerisi için takım toparlanabilir. Ancak sıkı ve büyük maçlarla ilgili kaygılarımız hala devam ediyor. Şampiyonlar Ligi'nde sınıfta kalan Skibbe, UEFA'da yeni bir sınav daha verecek. Gruplara kalan takımlara baktığımızda mini bir Şampiyonlar Ligi olduğunu görüyorsunuz. Galatasaray'ın grubu da hayli iddialı takımlardan oluşuyor. Benfica, Olympiakos, Herta Berlin ve Beşiktaş'ı eleyen Metalist. Her biri en az sarı kırmızı takım kadar iyi ve iddialı. Galatasaray'ın Avrupa kültürü bu grubu rahatlıkla kaldırır, takım kalitesi de Ama Skibbe'nin kalitesi aynı güce sahip mi, tartışılır. Umarım yetersizliği bu gurupta yüz kızartıcı sonuçlara neden olmaz. Ümidimiz de var, kaygımızda...