Aragones ilk yarıda 3 değişiklik birden yaptı. Özellikle Maldonado'yu 45+2'de oyundan alması ilginçti. Bu bir nevi hatalarını kabul etmek değil miydi? İki değişikliği sakatlık nedeniyle yaptı. Gökhan da Emre de çıkma istediklerini işaret etti. Oradaki tek yanlışı bence devrenin bitmesine saniyeler kalmışken Maldonado'yu oyundan alması. Herhangi bir sebep yokken, sakatlık yokken, o dakikada oyuncu değiştirmek; 70 yaşında, yanı kurt olması gereken bir hocaya yakışmadı. Sporcu açısından da kötü. Maldonado'yu kurban olarak seçiyorsun. 'Ey tribünler 2-0 yenilginin sebebi bu!' Kötü oynadığı için çıkarabilirsin. Hiç itirazım yok. Ama devreyi bitir, 10 saniye kalmış. 30. dakikada bunu yapsa hiç itirazım yok. 30. dakikada Volkan'ı çıkarsa hiç itirazım yok. Abes gol yersen ben seni çıkarırım arkadaş!.. Ama saniyeler kalmışken bir oyuncuyu almanın anlamı o oyuncuyu hedef göstermektir. 'Takımın günahı yok, benim günahım yok, bu 2-0'ın sebebi Maldonado efendi!..' Bunu yapmaması lazımdı. Yoksa 'Maldonado'yu çıkarıp Deniz'i niye aldı' diye katiyen itirazım yok. Hocası çünkü, yapar.
MENAJERİ YOK 'İkinci yarıda önümde 45 dakika var. Ya bu süre içinde birisi sakatlanırsa ya da kaleci kırmızı kart görürse benim bir değişiklik hakkını muhafaza etmem gerek' düşüncesi korkakların işidir. Yürekli hoca gerekli gördüğü değişikliği, gerektiği anda yapar. Ama dakika 44 ise 46'yı beklemek, futbolcunun psikolojisi açısından çok önemli.
Fenerbahçe'de takım halinde bir düşüş var. Futbolcular da Aragones'in gitmesini istiyor olabilir mi? Fenerbahçe'de bu hava hep var. Bir zamanlar Oğuz Çetin önderliğinde Sakarya cuntası vardı, şimdi Alex önderliğinde Brezilya cuntası. Eğer Brezilya cuntası varsa Zico gidip Aragones geliyorsa bozulacaklar tabii. Zico Brezilyalı, Aragones İspanyalı. Şimdi bu Brezilyalıların Aragones'e karşı olduğu düşüncesi ileri sürülüyor, ediliyor. Çünkü Fenerbahçe'de menajer yok. Çünkü Fenerbahçe'de menajer istenmiyor. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin menajeri. Maçtan bir gün evvel futbolcularla konuşan o. Bu işi menajer yapar. Fenerbahçe takımında dostluk, Fenerbahçe takımında kardeşlik, Fenerbahçe takımında arkadaşlık var mı? Bana bir söyle... Böyle bir şey hissediyor musun?
AZİZSİLİN'E GÜLDÜ Tuncay gittiği zaman ben sana ne dedim: 'Futbol bakımından Tuncay, bulunmaz Bursa kumaşı değil. Onun yerine oynayacak 50 tane adam var. Ama Tuncay'ın bir özelliği vardı o yok ortada. Takımı coşturur, hareketli tutar, tribünleri de takımla ilişkilendirir, 90 dakika bitmeden Tuncay mağlubiyeti kabul etmez.' Şimdi Fenerbahçe takır takır golleri yerken, tribünlere koşan, 'Hadi bizim arkamızda olun' diyen bir adam gördün mü Fenerbahçe'de!.. Böyle bir izlenim edindin mi? Yok. Bütün bunların ucu geliyor Aziz Yıldırım'a dokunuyor. Takımın menajeri Aziz Yıldırım, teknik direktörü Aziz Yıldırım. 'Azizsilin' ne demek? Buna ilk itiraz eden kişinin Aziz Yıldırım olması lazım. 'Benimle ne alakası var kardeşim. Gidin antrenörle konuşun. Ben beğenmediğimde antrenörü değiştiririm o kadar! Başka işe karışmam. Şunu oynatacaksın, bunu oynatmayacaksın, o taktikle oynamayacaksın, 4-4-2 oynayacaksın, 2 ön libero oynayacaksın.' Böyle bir şey olur mu? 'Avrupa Şampiyonu takımı hocasını getirdim' diye övüneceksin arkadan da "Azizsilin lafları yeniden başladı" deyince de bıyık altından kıs kıs güleceksin.