Bayram havası Trabzonspor'da bayramlaşma pırıl pırıl bir havada yapıldı. Transfer sezonundan liderliğe kadar uzanan parıltılı süreç yansımıştı sanki herkesin yüzüne. Tam 134 hafta sonra gelen liderliğin sevinci Sohbet geliştikçe farklı bir şey çekti dikkatimizi. Kimse toptan, maçtan, liderlikten, gelenden, gidenden ve Yattara'dan dahi söz etmiyordu pek. Uzun zaman sonra bir huzur, bir özgüven, bir kurum bilinci, bir marka havası vardı toplulukta. Trabzonspor camiası bu kez gözüme farklı geldi gerçekten. Elbette kimse bu işlerin nihayetinde saha sonuçlarına bağlı olduğunu, topun üç direk arasından geçmesinin önemini unutmamıştı; ancak bir yandan da daha geniş, daha ufuklu düşünme gereğinin bilinci vardı insanlarda. Trabzonspor için en önemli nokta bugün burası belki de. Saha sonuçlarının hiçbir zaman ayrıntı olamayacağı bilinse de olaya daha uzun vadeli ve marka değeri açısından bakabilmek. Kuruma ve markaya hep birlikte sahip çıkılmasının ve bu çabanın takımın kaybettiği zamanlarda bile aralıksız sürdürülmesinin önünde sonunda mutlak başarıyı, mutlak kazancı ve refahı getireceğini bilmek.
***
Yine saha içine dönersek... Trabzonspor çok sayıda transfer yapmasına rağmen hâlâ kısıtlı bir kadroya sahip. Topu hızlı, isabetli ve ileriye doğru iletecek oyuncu sayısı kısıtlı. Antalyaspor maçında işler kötü giderken kulübede sadece beklenen atılımı henüz yapamayan Barış vardı skoru değiştirme ümidi olarak. Trabzonspor zirve yarışında, Avrupa sahnesinde olmak istiyorsa alternatif oyunculara ihtiyacı var. Sağ kanat sorunu çözülürken, hücuma dönük, ayağı top yapan bir orta saha elemanı ihtiyacı da giderilmeli. Bir de devre arasına kadar mümkün olan en az puan kaybıyla gidilmeli. Büyük takımların maratondaki asıl sorunu ilkbahar geçişinde oluyor genelde. Trabzonspor da o dönem geldiğinde takım oyununu oturtmuş, takviyesini yapmış olmalı. Elde para, kulüpte de transferin iki tarafını da seven yöneticiler varken pek zor olmasa gerek.
***
Yeni liderin ilk deplasmanı Konya. Giray Bulak'ın Trabzonspor'u çok yakından takip etmesi ve zaaflarını iyi bilmesi teorikte bir sorun elbette. Ancak, Bulak henüz kendi takımına çok aşina değil. Elinde birbirine çok benzeyen düz oyunculardan kurulu bir kadro var. Rakibinin zaaflarını bilse bile bunlardan fazla yararlanabilme şansı olmayabilir. Yıllar önce sezon ortasında Konyaspor'dan Trabzonspor'a geçerken kırdığı Konyalı futbolseverlerden ne kadar destek göreceği de meçhul. Trabzonspor ise dengeli bir takım. Konyaspor karşısında maçın favorisi elbette. Lâkin rahat kazanmalarını beklememek gerekir. Evet, bordo-mavili oyuncular son maçta çok istekli göründüler ama çok da zor kazandılar. Antalya karşısındaki heveslerini Yattara'nın gidişine bağlayanlar umarız haklı çıkmazlar. Zira bu hafta bildiğimiz kadarıyla kimse gönderilmedi Trabzonspor'dan!..