Keçiboynuzu Trabzonspor bize öyle bir ilk yarı izlettirdi ki, onun için de bizim için de tümden zaman kaybı. İstatistiklerde topa sahip olma oranı yüzde 65 görünüp de sahada bu kadar görünmeyen bir takım olabilmek de ayrı bir başarıdır hani. 5 gün önceki Beşiktaş maçının ilk yarısı 0-0'lık sonucu ne kadar hak etmişse bu oyuna da anasının ak sütü gibi helaldi golsüz bir 45 dakika. 5. dakikadan 20. dakikaya kadar Denizlispor'un yaptığı sağlı sollu ortalardan bir karambol golü çıkabilirdi belki. O da olmayınca sadece kendini yormayan tabelacı alkışladı soyunma odasına dönen iki ekibi. Hakem Türkalp ikili mücadelelerin tamama yakınında yorum hatası yaptı. Hafta içinde ısıtılan "bizim ligde fazla kart çıkıyor" muhabbetinden çok etkilenmiş ki sakatlamaya yönelik hareketlere bile Hulusi Kentmen hoş görüsüyle yaklaştı maç boyunca.
Umut Bulut kayıp adam Trabzon'da herkesin büyük iş beklediği Colman" halı saha oyuncusu" görünümünün ötesine gidemedi dördüncü kez, bu hafta Cale'yi de kendine benzeterek. "Çift forvet" konusunda çözüm söz konusu olmamış. Gökhan gol bulmasına rağmen yeterli değildi, Umut ise dün gecenin tümden kayıp adamıydı. Yanal ikinci yarıya İsaac ile başladı ve Nijeryalının topu dürtmesi golü hazırladı. Ancak İsaac yavaş ve bitiricilikten uzak. Ayrıca kanat oyunculuğu da tartışılır. Denizlispor'da en göze batan isim Süleyman oldu. Milli sima, 61 plaka Çağlar ise vasatı aşamadı. Ev sahibi ekip skor olarak geriye düştükten sonra da rakibini fazla zorlayamadı ve kaderine razı oldu. Sonuçta Trabzonspor kazandı ama başaramadı. Bordo-mavili ekip iki haftadır oynadığı temposuz oyun ve orta saha zaafıyla Süper Lig'e şimdilik sadece keçiboynuzu tadı katıyor, o kadar.