Türkiye gri yazarlarla dolu Spor dünyası arka arkaya iki önemli ismini kaybetti. Ünlü spor yazarı Kazım Kanat ve ultrAslan'ın kurucularından Alpaslan Dikmen'in ölümüyle ilgili neler söyleyeceksiniz? Bir de Sinan King... Sizin tabii aklınız fikriniz futbolda olduğu için Sinan King gibi Türk basketboluna büyük hizmetler yapmış bir dev adamın yokluğu haber bile olamadı. Ben en azından Yalçın Granit'ten bir yazı beklerdim. Sinan King'in ardından yazılmış tek bir satır yazı yok. Ayıp. Hakikaten ayıp. Kazım ile ilgili görüşmelerimi Sabah'taki köşemde anlattım zaten. Kazım'ın en büyük özelliği gür sesli olmasıydı. Türk medyası, özellikle de spor medyası içinde gür sesli o kadar az adam var ki!.. Biz de bir "Havetçilik" var. Hayır ile başlayıp evet ile biten, benim icat ettiğim bir laf. Okursun 'Hayır mı', 'Evet mi' diyor anlamazsın!
SESİ GÜR ÇIKIYORDU Fikrin doğru yanlış olması önemli değil. Fikrin inanılmış bir fikir olması önemli. Evvela buna ihtiyaç var. Çık 'Siyah' de, çık 'Beyaz' de... Hayır. Türkiye gri yazanlarla dolu. 'Gri' yazdığın zaman hiçbir faydan olmuyor. Kazım, nesli tükenen 'siyah' ya da 'beyaz' diyenlerdendi. Beşiktaşlı olduğu için 'siyah-beyaz' demiyorum. Gerçek anlamda. Tekrar söylüyorum. Siyaha 'Beyaz' demesi, beyaza 'Siyah' demesi önemli değil. Onu tartışırsın sonunda doğruyu bulursun. Kazım fikrini gür sesle söylüyordu. 'Bu siyah arkadaş.' Yüzde 99'u 'Gri' diyen bir medyada bu çok önemli. Alpaslan'ın hiç tanımıyorum. ultrAslan'ın internet sitesini yöneten arkadaşmış. İnternet ile hiç alakam yok. Ayrıca 2000 yılından bu yana maçlara adımımı atmıyorum. Tribünle de alakam yok. Ama hoş olan şey şu; böylesine bir taraftar liderinin, böylesine bir tribün liderinin arkasından Fenerbahçe'nin ve Beşiktaş'ın en fanatiklerinin üzüntüyü paylaşmaları, cenazeye katılmaları. Hiç değilse cenazelerde kucaklaşmayı öğrenmiş olmamız güzel. Yarın belki tribünlerde de kucaklaşmak için bu bir örnek olabilir.
MİLLİ PİYANGO GİBİ Önemli oyuncularını çok iyi bir fiyata satan Trabzonspor, son olarak Yattara'yı 10.7 milyon euro'ya Katar'ın Al Sadd kulübüne verdi. Doğru yaptı. Çünkü Yattara, Trabzon'dan gitmeyi kafaya koymuş. Böyle adamdan hayır gelmez. Kafasında Trabzon olduğu geçmiş dönemlere bakalım; Yattara kaç maç oynadı, kaç maç kazandırdı? Hoş futbolcu, keyifli futbolcu, seyretmesi güzel ama canı isterse oynuyor. Ne zaman istiyor canı? Trabzon maçı televizyonda varsa... Trabzonspor maçı televizyonda yoksa Yattara ya sakat ya isteksiz! Böyle bir adamı 10 milyon euro'ya çevirmek Trabzonspor için milli piyango gibi. Trabzon, yılbaşı piyangosu buldu.