Konuşmak kolay Galatasaray Başkanı Adnan Polat elenmenin sorumluluğunu almak istercesine Milan Baros transferi nedeniyle basının karşısına çıktı. Ve başkan dedi ki "Kadıköy'de final oynarız." Kulağa hoş gelen bir söz bu. Politikacılardan duymaya alışık olduğumuz türden bir vaat gibi dursa da Galatasaray bunu başaracak güç ve kaliteye sahip. Ancak, içimiz cız ederek çekilen Şampiyonlar Ligi kuralarında sarı-kırmızılı ekip elenirken yola devam eden bazı takımları görünce, lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini bir kez daha anladık. B. Borisov (Belerus), Aalborg (Danimarka), Basel (İsviçre), Anarthosis (Güney Kıbrıs), CFR Cluj (Romanya). Şu takımlara bir bakar mısınız? Bunlar stajyer Skibbe'nin elendiği kupada yoluna devam eden kulüpler. Bu takımların geçtiği turda elenen Galatasaray başkanının "Kadıköy vaadi", hele Skibbe ile ne kadar inandırıcı?..
Kendi takım yapsa daha iyi Bizler saha içindeki oyuna ve sonuçlara bakarak yorum yapıyoruz. Teknik direktörlerin oyuncu tercihlerini masaya yatırıyoruz. Elbette oyuncular ile daha çok zaman geçiren, onların idmanda ve saha dışındaki performanslarını ölçen ve değerlendiren kişi, teknik direktördür. Ama, biz yorumcular da o tercihlerin sonuçlarına bakarak eleştirme hakkımızı kullanıyoruz. Sahada oynanan oyun, ortaya konan mücadele, taktik disiplin... O kadar da allame olmaya gerek yok. Her hafta onca lig seyrediyoruz, kendi takımlarımızı çıplak görüyoruz. Her şey gözümüzün önünde olup bitiyor. İlk maçta kurtarıcı olarak sahada olan Emre Aşık'ın ikinci karşılaşmada pekala sağ bek oynayacağı ortada iken yapılan Linderoth tercihi, üstelik açık da vermişken bizden alkışlamamız beklenemez. Başkan konuşuyor, güzel umutlar vadediyor ama bu hoca ile gerçekten zor. Oturup takımları kendi çıkarırsa belki... Ki şu ana kadar yapmadıkları şey de değil.