Karmaşa Milyon euroluk oyuncular... Sezonun ilk maçı... Bir önceki sezonun şampiyonu olarak apoletinle sahandasın... Rakip kan kaybetmiş Denizlispor... Hava sıcak olmakla beraber şartlar gayet lenine... Üstelik Süper Kupa'yı kazanmanın moralini de cebine koymuşsun... Geriye kalan, sahaya çıkıp üzerine düşeni yapmak... Skor da lehine gelişmiş, öne geçmişsin, koruyamamışsın... Tam sıkışıklık anında rakibin on kişi kalmış... Tüm bu saydığımız şartların her hangi bir anında sahaya ağırlığını koyan bir takım göremiyoruz. Karmaşa, kargaşa, çorba bir futbol... Tempo bir türlü yükselmiyor... Bu tür durumlarda kenarda duran hocanın sahaya dokunuşlarına bakmak gerek... Skibbe bir dokunuyor, keşke hiç dokunmasa diyorsunuz... Takımın temposunu yükselten, uyuşukluğa uymayan tek tük oyuncuların başında gelen Mehmet Topal'a kement atıyor... Ve anlıyoruz ki Skibbe'nin bu seneki kurbanı Topal... Ve bir kez daha anlıyoruz ki Galatasaray'ın bir oyun planı yok... A planı da yok, B planı da... Futboldan anlayan birkaç oyuncu sahaya girmişler ve hiçbir amaç ve taktik gütmeksizin oynuyorlar hissi uyandırıyor sahadaki oyunla...
Sinyaller iyi değil Onbir kişilik rakibe diş geçiremiyorsun anladık da, on kişilik rakibe ne yapman gerektiğini de mi bilmiyorsun... Koca Galatasaray sadece oyuncuların kişisel becerilerine terk edilmiş durumda... Onlar formda olursa, yüksek performans gösterirlerse maçlar kazanılacak ama bir takım planının sahayı yansımasını beklemek sanki hayal gibi... Hakan'ın golü bile tribünleri rahatlatmadı çünkü akıllar çarşamba günkü Steaua maçında.... Çarşamba koca bir sezonun emeğini ve yatırımı belirleyecek kritik bir gün... Ve ne yazık ki Skibbe'nin taktik anlayışı ve takımına oynattığı futbol Şampiyonlar Ligi için hiç de iyi sinyaller vermiyor... Umarız çarşamba yanılırız...