Yazık! Galatasaray'a gerçekten yazık. Yapılan onca yatırıma, alınan onca futbolcuya, beslenen onca ümide yazık. Skibbe ile ilgili eleştiriler yaptığımızda pek çok kişi bize kızdı. "Erken değil mi?" dediler. Erken değil... Şampiyonlar Ligi vizesini stajyer bir antrenör yüzünden kaybetmek kadar acı bir şey yok. "Madem o kadar güveniyordun, kendi evinde banko oynattığın Emre Aşık sağ bek olmadığı bir gün sahada neden yok?" sorusunun bu saatte bir anlamı kalmıyor. Belli oluyor ki sahaya takımın başında Skibbe çıkıyor ama takımı kuran başkaları. Daha az eleştirilme üzerine kurgulanmış bir futbol mantığı ile karşı karşıyayız. Maç eksiği olan Linderoth sağ bek... Breh breh breh... Müthiş bir buluş bu. Şapkadan tavşan çıkaran müthiş teknik direktör. Steaua o taraftan o kadar rahat geldi ki, son 15 dakikada skor beş farka gelmediyse tek sebebi rakibin laubaliliğiydi. 10 numaralı Steaua oyuncusu resmen maçın yıldızı oldu.
Skibbe hediye etti Bu tur ilk maçta kaybedilmişti zaten. Oradaki büyük hatalar bugünkü yıkımın sebepleri. Karşıda çıkabilecek en iyi rakiplerden biri bile olsa son yıllarda istikrarlı bir şekilde Avrupa başarısı yakalayan bir takım vardı. Evinde beş stoperli muhteşem kurgunun mucidi Skibbe, turu resmen Rumenlere hediye etti. Ön elemelerin hiç elenmeyen takımı, stajyer Skibbe'nin marifetiyle ilk kez elendi. Milan Baros transferinin havası bu sonuç ile resmen söndü. Ne var yani, Süper Lig'de yeniden şampiyon olursun, Fortis Kupası'nı tekrar kazanırsın, Şampiyonlar Ligi'nde olmadıktan sonra... Gerçi amorti olarak UEFA kupası var ama Şampiyonlar Ligi daha çok yakışmaz mıydı? Yazık.... Hem de çok yazık...