Belirsizlik! Yeni sezon öncesi Beşiktaş taraftarının kafası çok karışık. Bilinmezlerin fazla oluşu lig başlamadan moralleri bozdu. Maçlar nerede oynanacak?.. Yeni transferler verimli olabilicek mi? Toraman ve Üzülmez affedilecek mi?.. Bobo kalıyor mu, gidiyor mu?.. Bunca soru arasında ben yalnızca birine cevap verebilirim o da şu; önümüzdeki sezonda Beşiktaş, eski stadında olacak! Bunun sebebi ise yeni stat inşaatı için bir türlü verilmeyen izinler. Eloğlu koca gökdeleni dikip keyfine bakıyor, 100 yıllık Beşiktaş'ın önüne yüzlerce mevzuat çıkıyor. Her neyse, bu ayrı bir konu biz gelelim diğer bilinmezlere. Sinan Engin diyor ki "Zapotocny ve Sivok, Zago ve Ronaldo'dan daha iyi!" Eğer yanılmıyorsa ki futbolu iyi bilen biri olarak yanılması zor, o taktirde kariyerleri zaten yeterli olan Çek futbolcular için taraftar umutlanabilir. Bu konuda benim ne düşündüğümü soran okurlarıma ise bir tek cevabım var. Bir futbolcunun mazisine bakıp yorum yapmam. Yeni forması altında izler ve ancak ondan sonra takıma katkı yapıp yapamayacağına dair fikir belirtirim. Beşiktaş, Avusturya kampının ikinci bölümünde üç önemli maç oynayacak. Bunlardan biri de Alman devi Schalke ile olacak. O maçları izleyene kadar beklemek benim için bir zorunluluk.
Bobo gidiyor mu? Öte yandan Toraman ve Üzülmez konusu da Beşiktaşlıları üzen, morallerini bozan bir başka sorun. Bir şekilde çözülmesi, kangren olmadan sonlandırılması gereken bir durum bu. Hangisine, kim talip olacak bilmiyorum. Belki de hiç talibi çıkmayacak! O taktirde sezon boyu PAF takımıyla çalışıp, sözleşmelerinde yazan rakamları almakla mı yetinecekler bu da belli değil. Kesin olan şu ki bu belirsizlik takımın genelini de bir şekilde etkileyecektir. Bir diğer polemik konusu ise Bobo'ya gelen teklif ya da teklifler. Bobo'nun kalması halinde başka bir Beşiktaş manzarası çıkar karşımıza, gitmesi halinde daha başka bir manzara ile karşılaşırız. Dolayısıyla orada da bir belirsizlik var. Böyle bir ortamda kombine satmak (yönetim bu sezon bunu çok önemsemiyor), taraftarı havaya sokmak kolay değil. Hele hele kendini fesh eden ya da 'öyle anlaşılan', bir başka iddiaya göre de yeni bir oluşuma giden Çarşı'nın durumunu da işin içine katınca, sahadaki Beşiktaş şöyle dursun, tribünde ne tür manzaraların olacağını kestirmek bile kolay değil. Dilerim tüm bu belirsizlik ve umutsuzluk içinde iyi bir Beşiktaş ortaya çıkar. Çünkü 100. yıldaki şampiyonluktan bu yana yüzü gülmeyen taraftarın artık sabrı kalmadı. Sevinmeyi, bayraklarla sokaklarda tur atmayı çok özlediler. Bu özleme bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile.