Deivid'in yeri dolar Deivid'in ayağı kırılınca ilk devreyi şimdiden kapatıp Fenerbahçe'ye büyük bir şok yaşattı... Yani bu şok lafına ben çok kızıyorum. Türkiye'de spor sayfalarının en kolay kullandıkları kelime. Türkiye şoktan kurtulmuyor. Şok Hasan Doğan'ın tatilde kalp krizi geçirip ölmesidir. Bir futbolcunun ayağının kırılması niye şok olsun? Yani Fenerbahçe, Deivid'e mi bağılı da Fenerbahçe şok geçiriyor Deivid'in ayağı kırılınca. Fenerbahçe üzülür. Futbol seven adam üzülür. İnsan üzülür, birinin ayağı kırılınca. Ama niye şok olsun? Fenerbahçe bu kadar basit bir takım mı? Pele'nin ayağı kırılırsa ben şoke olurum. Platini'nin ayağı kırılırsa ben şoke olurum, belki.
Platini 1982'de Dünya Kupası'na geldiğinde sakattı. Fransa şokta mıydı? Tam tersine Platini'nin yerine oynayanlar o kadar iyilerdi ki Giress'ler, Tigana'lar, Gengini'ler... Millet sordu "Platini iyileşirse ne yapacaksınız?" diye teknik direktöre. Fenerbahçe, Deivid'le şoke oluyorsa eğer o zaman Fenerbahçe ikinci sınıf bir Türk takımı olur zaten! Banane şoke oluyorlarsa da olsunlar! Yani bu sözcükleri çok dikkatli kullanmak lazım. Deivid yeri dolmayacak bir futbolcu değil. Fenerbahçe'nin elinde Deivid gibi 20 tane futbolcu var. Ben zaten Deivid'in Fenerbahçe'de olup olmamasını da yıllardır sorguluyorum. Yabancı kontenjanından Deivid'in oynamasını!
AURELİO GÖREV ADAMI _Bu soruya Aurelio'yu da ekleyecektim. Onun da gideceği söyleniyor. Yani benim bir lafım var: En iyi oyuncusu Aurelio olan takım, büyük takım değildir. Aurelio büyük futbolcu değil. Aurelio iyi bir görev futbolcusu. Görev futbolcusu her yerde bulunabilir. Herhangi bir teknik direktör görev futbolcusu yaratabilir. Büyük futbolcu Allah vergisi. Bir teknik direktör büyük futbolcu yaratamaz. Adamın içinde bir şey yoksa onu büyük futbolcu yapamazsın. Ama sıradan bir insanı görev adamı yaparsın.