Sakat mı, değil mi? Galatasaray'da herkesi heyecanlandıran bir transfer yapıldı. Avustralya kökenli Harry Kewell... Adam sağlamken 10 numara bir futbolcuydu. Şimdi ise kaç yıldız eder bilemem. Eğer ciddi ciddi oynayacaksa çok takımın defansını yakar. Kanatta da oldukça güçlü bir adam Galatasaray'ın emrinde olur. Ben Adnan Sezgin'e çok güvenirim. Bunu her zaman yazmışımdır. Kendisine sordum: "Adnan bu çocuk sakat değil mi?" "Merak etme" dedi ve ekledi: "Bakacağız." Aman Adnan iyi bak! Burası rehabilitasyon merkezi değil. Kimseyi de tedavi ettirip, oynatmak için de alamayız. Ancak kafalarda çok ciddi oluşan bir soru var. Ve bu soru da acil olarak cevaplanmalı. Arda'yı ne yapacaksınız? İkisi de aynı hatta giden Ferrari gibi. Görüntü Arda'nın satılacağı mı? Arda satılacaksa çıkın, "Mali sıkıntıdan dolayı Arda'yı satıyoruz" açıklamasını yapın size kimse bir şey diyemez. Ve altyapıya dönüp, başka Arda'lar çıkarmaya çalışın.
Sinan Engin özür dilemeli Beşiktaş Menajeri Sinan Engin zannediyorum ki kendini kral ilan etti. Gerçek o kadar açık ki oturmuş orada basın mensuplarını tabii içinde tehdit de var kumanda etmeye çalışıyor. Hoca sen kimsin? Koca Beşiktaş kulübünde haberini normal almış, asla yalan haber olmayan iki İbrahim'in kavgasını yazdı diye neler söylüyor. Şu laflara bakın! Sinan Engin, basın toplantısında iki futbolcusunu süresiz kadro dışı bıraktığını ve satılacaklarını açıklıyor. Suç, terlik yüzünden kavga etmek. Olay utanç vericidir ve Beşiktaş'ı ilgilendirir. Bizi ilgilendiren kısmı ise bu olayı topluma aksettirmektir. Sinan Engin'e anlaşılan gazetecilik dersi de vermek gerekecek. Dürüst olarak aldığı haberi, ekmek parası kazandığı gazetesine yazdıran Serdar kardeşimi kampa almamak gibi bir tehdit savurmamalıydı. Sinan Engin'e geçmişte Galatasaray yönetimine laf söylediği zaman da böyle bir şey yazmıştım. Ama görülüyor ki Sinan Engin hâlâ ders almamış. Yazık günah. Günün 8 saatini gazetelerde geçiren bir adam asla bunu yapmamalı. Sinan Engin, spor basınından özür dilemeli.