Milli yorumlar Futbol maçlarının sonucu, okunmuş üflenmiş halk hikayelerine dönüştürülüyorsa... O ülkede talih oyunlarına itibar çoktur. O yüzden böyle bir ülkede, milli takıma seçilen futbolcuların hepsinin, alın teri testinden geçmesine de gerek yoktur.
***
Talihin ağzı kulaklarında diye, bazı futbolcuların verdiği emekleri, "sadece mucize" olarak değerlendirmek, o mucizenin içinde futbolculara ait öğeleri inkâr etmektir. Bu da bir çeşit haksızlıktır. Futbolculara tabii...
***
Bir dakika içinde, olağanüstü bütünleşmenin resmini çektiren başka bir takım, Avrupa Şampiyonası'nda mevcut değilse... Hakemin bitiş düdüğünü duymadan game over hissine kapılmayan futbolcuların son saniye saldırılarını, "Bu takıma gol atmayın tahrik oluyor" cümlesiyle yorumlamak yeterli olur mu?
***
Semih'in harika vuruşunu, "meleklerin ayakları" diye tırnak içine alabiliriz de... Melekleri harekete geçiren emeği hangi cümleyle süsleyebiliriz? Yıllanmış birikim, yetenek ve vuruş tekniğinin hiç mi önemi yoktur? Gözü kapalı vurmuş olsa bile...
***
Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmakta gecikmiş bir ülkenin, kendisini tanıtmak için futbol maçlarının sonuçlarına bel bağlaması, tarihi bir kayıptır da... Maçların sonucundan sonra silahlarını konuşturan magandalar, ülkemiz için nasıl bir ayıptır acaba? Bu da ülkemizin kör talihi değil midir? Ve o magandaların, her silah katliamından sonra, özgür kalmalarından daha büyük bir mucize olabilir mi? Sportmen bir Başbakan'ın ülkesinde...
***
Biz sistemi olan iyi bir futbol takımı değiliz. Sadece yürekli mücadele ediyoruz. Biz saha dışından iyi yönetilen bir takım da değiliz. Yanlışlara saha içindeki direniş ruhuyla karşı durduğumuz için yürüyoruz.
***
Şimdiye kadar hiç tanışmadığımız bir sevgiliyse final.. Saniyede 24 mutluluk fotoğrafı çektirenlerin, bu mutluluğu son geceye taşımaları mümkün olur mu? Aynı arabayı çeken atlar içinde, herkesin eşit mücadele ruhuna sahip olmadığını hepimiz biliyorken... Kadro seçiminde gösterilen ayrıcalığın, Almanya'dan daha anlamlı rakip olduğunu da görmeliyiz.
***
Sonuç: Almanya maçı, Viyana kapılarına yapıştırılmış "final afişi" olarak duruyorsa... Adaletsiz futbolcu seçiminin vebali de, en acı gerçek olarak karşımızda duruyor. Zayiat vereceğimizi bildiğimiz halde, sakat adamlarda inat etmenin bedelini de ödeyeceğimizi düşünüyorum.
***
Almanya maçının ne olursa olsun, futbol adına gururlu bir mevsim geçiriyoruz. Sponsorlar yaşadı, gazeteler ve televizyonlar için "altın yaz" oldu... Ülkenin gerçekleri bile örtbas edilirken, efsane üretimi de olanca hızıyla sürüyor. Dilerim ki, bu medya kurban etmek için yaratmıyordur kahramanlarını... Her zamanki gibi...
