Mucize, mucize Hayatımda hiç bu kadar heyecanlandı-ğım bir maç seyretmemiş-tim. Öldük öldük dirildik. Maç elimizden gitmişken tekrar Tanrı'nın yardımıyla geri düştüğümüz oyunu koparıp bir üst tura çıktık. İlk 15 dakikada iki ön liberomuz sarı kart görünce oyun planlarını Koller'e göre kuran Çek'ler kanatlardan ve defanstan yaptıkları yüksek ortalarla milli takımımızı epey zorladılar. Orta sahada zaman zaman top kullanma becerisi göstersek de 33. dakikada Koller'in yaptığı vuruş kalecimiz Volkan'ı avladı. Halbuki bu dakikaya kadar Volkan başarıyla iki topu da kurtarmıştı. Oyunda beraberliği yakalama arzumuzun yüksekliği Çek defansının kilidini ilk 45'de bir türlü açmamıza fırsat vermedi. Oyuncularımızın bütün iyi niyetli mücadelesine rağmen Koller'den malesef ki hiç bir hava topunu alamadılar.
Helal olsun size... Duygusal düşünceler ve milli takımın üstüne çıkan davranışlar sergileyen Terim ikinci yarıda rakibimizin üstüne müthiş bir baskı kurdurdu. Şanssızlığımız üç maçta üç stoperini talihsizce kaybeden millilerimiz Emre'nin sakatlanması sonrası 10 kişi kaldı. Bu değişime topu oyun dışına atmayan futbolcularımız ve eşitliği ihlal eden hakem katkı sağlayınca haksız şekilde 2. golü yedik. Az daha bu moralsizlikle yeni bir İsviçre felaketiyle karşılaşacaktık. Morallerimizin sıfırlandığı dakikalarda çocuklarımız ne taktik ne teknik hiç bir şey düşünmeden ülke için aslanlar gibi oynadılar. Önce Arda sahneye çıktı, golünü attı. Sonra da bitime üç dakika kala Nihat muhteşem iki gol atarak turun kapısını açtı ve tarihi mucizeyi gerçekleştirdi. Babalara en önemli armağan çocuklarımızdan Cenevre'den geldi. Helal olsun size.