Yeniden doğuş Portekiz maçında solan umutlarımız İsviçre karşısında da devam edecek diye korkudan ter içinde kalmıştık. Milli Takımımız bu müsabakaya da anlamakta zorluk çektiğimiz bir kadro yapısı ve taktikle başladı. Buna rağmen futbolcularımız ilk 15 dakikada istekliydiler. Basel'de yağmurun bardaktan boşanırcasına yağması, kısa boylu ve yerden oynayan futbolcularımızı epeyce zorladı. Böyle bir zeminde nasıl bir futbol oynanacağını sanki hiç bilmeyen oyuncular gibiydiler. Kısa paslarla rakibi aşmak isterken zemine takıldılar. Hücum hattında hava topu kullanabilecek forvetlerimiz de sahada olmayınca bu dakikalarda oyunu İsviçrelilere teslim ettik. 32. dakikada bugüne dek yurt dışında görmezden geldiğimiz gurbetçilerimiz Eren ve Hakan skoru 1-0 yaparak turnuva umutlarımızı o anda tükettiler. 2. yarıya takımımız Semih ve Mehmet Topal değişikliğiyle girince rakibine baskı kurmaya başladı. 57. dakikada Türkiye'nin nöbetçi gölcüsü Semih tek doğru atağımızı müthiş bir kafa vuruşuyla gole çevirdi ve bu beraberlikle millilerimiz yağmurun durmasıyla iyi top kullandı. Tribündeki gurbetçilerimizin de coşmasıyla umutlarımız yeniden yeşerdi.
Tuncay dağınıktı Fatih hocanın özel fantazileri realiteye dönünce alışık oldukları yerlerde oynadılar ve takımımız sahada başarılı oldu. Tuncay'ın dağınık, Hamit'in biraz kırgın (!) Hakan'ın kontrolsüz, Aurelio'nun kapasitesinin altında kaldığı maçta Volkan mükemmeldi. Sonuçta beraberliğe sevinecek durumdayken bir anda Arda sahneye çıktı ve Türkiye'ye 70 milyona hayat verdi.