Ha gayret! Samandra moral eğitim merkezinde (!) 1 haftadır şişirilen Kezman verdiği demeçlerde "Denizli maçında gerçek Kezman'ı göreceksiniz" dese de bence yine fasafisoydu... Kazandığı topları kaybeden Deivid, maçın başında ceza sahası dışından müthiş bir vuruş yaptı ama ne yazık ki çerçeveyi bulamadı. Galatasaray maçında süper ikramda bulunan kaleci Souleymanou'dan sonra meslektaşı Süleyman da 17. dakikada öyle bir ıskaladı ki Kezman'a boş kaleye dokunmak kalmıştı. Fakat Kezman, autu tercih etti. 20. dakikada ofsaytla karışık pozisyondaki Kezman boş kaleye topu yuvarlayamadı ve sabırları taşırdı. 21'de Kazım sağdan slalomla geldi ve Kezman'ı bu sefer o kurtardı. Çünkü bu pozisyon gol olmuştu. 30'lu dakikalarda Denizli, Yusuf'la birkaç pozisyon bulsa da ofanstaki oyuncuların son vuruşları hep cılız kaldı. Çünkü gol atabilecek onlarda da bir santrfor yoktu.
Derbi de kazanılmalı İkinci yarı kanatlardan bindiren Uğur, 52'de kaleciyle karşı karşıyayken kendini ofsayttan bile kurtaramayan Kezman'a pas verdi. Böylece Fenerbahçe bir golden daha oldu. 59'da Uğur yine etkili geldi. Bu sefer Deivid 2. golü attı. Uğur ve Gökhan, kanatlardan yaptıkları bindirmelerle futbolu zenginleştirdiler. 76'da Semih'i perdeleyen Murat kendi kalesine golünü attı. Denizli Başkanı Ali İpek'e yapacak bir şey kalmamıştı. Oturduğu yerden alkışlayarak Murat'a "bravo" diyordu. Oyunun son dakikalarında Denizli bir gol buldu ve skoru 3-1'e taşıdı. Semih de 90+3'te görevini tamamladı ve Fenerbahçe'yi 4-1'le Ali Sami Yen'deki finale taşıdı. Skor ve sonuç itibariyle Denizli'nin Fenerbahçe karşısında yapabileceği çok fazla bir şeyi yoktu. Fenerbahçelilerin takımdan bekledikleri gerçek skor Ali Sami Yen'de oluşmalı. Aksi halde, bugüne kadar alınan neticeler boşa gitmiş olur.