Olmuyor F.Bahçeli futbolcular, belli ki kafalarından G.Saray kupa maçını atamamışlar. Ayrıca, salı günü oynanacak Sevilla maçının stresi de iliklerine kadar işlemiş. Bütün bu zor şartlarda Ankaragücü ile deplasmanda mücadele etmenin F.Bahçe için kolay olmayacağı, maçtan önce biliniyordu. İlk 45 dakika iki takım da isteksiz ve hırssızdılar. Ne teknik ne de taktik hiçbir katkıları yoktu. Ankaragücü, Alex'i markaja almış, Selçuk ve Kemal'i de ileri çıkarmamak için kendi orta sahasını kalabalık tutmuştu. Kilitlenen oyunu F.Bahçeliler de yan top ve geri paslarla oyalayıp, ağırlaştırdılar. Sağ kanatta Kazım, ilk maçlarda gayretli olmasına rağmen destek alamayınca Uğur gibi pek bir varlık gösteremedi. Hücumda ise Kezman, defansından gelen kontrolsüz doldur-boşaltlara, boşu boşuna koşarken, pozisyona bile giremedi. Kemal'in kendi gölgesini bile rakip zannedip, çalım atmaya çalışması, aldığı topları da kaybetmekten öteye gitmedi.
Sevilla çok önemli Ligin zirve yarışındaki avantajını sürdürmesi açısından F.Bahçe'nin üç puana kesin ihtiyacı olduğu için, ikinci yarıda oyuna daha çok asılması bekleniyordu. Fakat, Ankaragücü bu yarıda daha başarılıydı ve F.Bahçe'yi de elinden kaçırdı. F.Bahçe, İlhan ve Ali Bilgin'i sahaya sürerek oyunu lehine çevirmek istese de bunu başaramadı. Kaleci Serdar, kurtardığı toplarla takımının mağlubiyetini önleyen adamdı. Deivid son dakikalarda oyuna katıldı. Ama daha ısınamadan maç 0-0 berabere bitti. Daha önce de belirttiğimiz gibi, F.Bahçe; Galatasaray, Ankaragücü ve Sevilla maçlarında teknik ve taktik kadar, mental açıdan da iyi hazırlanmalıdır demiştik. Görüldü ki ilk iki maçta bu başarılamadı. Sevilla ise bugüne kadar kazanılanları kaybetmemek için çok önemli bir imtihan.