Sahiplenmek bu Sadri Şener ve ekibinin Trabzonspor'da başlattığı yapılanma ve transferler her alanda etkisini göstermeye başladı. Kulübün marka değeri de yeniden ortaya çıktı. Trabzonspor adını her yerde duymak artık mümkün. Gazete sayfalarındaki yer ebadında da artış var. Yayıncı kuruluş, decoder satmak için Trabzonspor anonslarına başladı bile. Beni asıl ilgilendiren ve duygulandıran kombinelere şehir dışındaki insanların talebi. İşte Arif Çetin'in hikayesi ise çok ilginç. Trabzonlu olmamasına rağmen bordo-mavili sevgi her tarafını sarmış. Dün Arif Çetin beni aradı "Abi ben de üç adet kombine almak istiyorum" dedi. Önce garibime gitti. Sonra bozuntuya vermeden ve kırmadan "Arif Bey, Antalya nere Trabzon nere? Üstelik senin burada eşin, dostun yakının yok ki. Ne yapacaksın kombineyi" dedim. "Trabzonsporum var" cevabını verdi. Bu cümle sözün bittiği yer olmuştu. "Hesabına parayı çıkarsam ve senin takdir edeceğin 3 başarılı öğrenciye bu kombineleri verir misin?" diye cümlelerine devam edince, bana da susmak kaldı. "Elbette" dedim. Üç adet kombine bileti aldım. Şimdi üç başarılı çocuğumuza bu kombineleri Arif Çetin adına vereceğim. Duygulanmamak elde değil. Sahiplenmek işte budur. Bedavacılık devrinin sona erdiği gün bugündür. Trabzonsporlu olmakla övünen Almanya'dan Ahmet Bey, İstanbul'dan Bünyamin Bey'i anlatmaya gerek bile yok. Takımlarının sesine, haykırışına kulak vermek için onlar da çoktan bordo-mavili tribüne kalkan trene bindiler bile. İşte bu yürekler Trabzonspor'u ayağa kaldırır!