Sorumluluk şart Trabzonspor, Süper Lig'deki son maçını Fenerbahçe ile oynayacak. Bordo-mavili takım açısından prestij maçı özelliği taşıyor. Puan cetvelindeki sıralamadan çok her iki takımın istatistiklerini etkileyecek bir maç olacak. Hal böyle olunca Trabzonspor cephesinde derbiye bakış da farklı değil. Üç-beş hafta önce Galatasaray karşılaşmasına özel prim koyan yönetim, Fenerbahçe derbisi için futbolcularına nasihat vermeyi tercih etti. Teknik heyet gönderilecek olanların isimlerini yönetime verdi. Futbolcuların menajerleri arayıp, "Yönetim sizin için kulüp aramamızı istedi, bilginiz olsun" notunu hemen iletti. 'Düğün, dernek' derken, yönetim ve teknik heyet oyuncu arayışlarını ülke ülke sürdürmeye devam ediyor. Sanırım bu kadar bilgi bordo- mavililerin derbiye ne kadar ciddi hazırlandığının göstergesidir! Teknik heyet, yönetim ve oyuncu için kafalarda biten bir lig sonrasında takımı derbiye hazırlamak hiç de kolay değil. Bu sezon derbilerde sıfır çeken bir takımı motive etmek için fazla söze de gerek yok. Oyuncu kendi prestiji ve kulübü için çıkıp oynamalı. Tarihin tozlu sayfalarına 'derbi sıfırcıları' olarak geçmemek için teknik heyet ve futbolcular biraz olsun düşünmeli. Derbi sorumluluğunu almalı!
Adını bile telaffuz edemiyor! Trabzonspor'da işler düzgün ve yolunda gidiyor gibi gözükebilir. Kazın ayağı hiç de öyle değil. Transferde isimleri lanse edilen oyuncuları, yönetim renklerine dahil edemezse asıl kıyamet o zaman kopacak. Başkan Sadri Şener, "Adını telaffuz edemediğim oyuncunun transferini bitirdik" diyor. Güler misin, ağlar mısın! Bunu diyen, üstelik kulüp başkanı, iş adamı ve üniversite mezunu. Hiç olmasa okunuşunu eline yaz! Ya da söyleme. Teknik heyet, "Sabırlı olun ve isimleri açıklamayın" diye bas bas bağırıyor. Başkan ise isimleri hoparlörle söylüyor. Bu işte bir terslik var. Teknik direktör Ersun Yanal acaba "Kızım sana diyorum, gelinim sen anla" diyerek mesaj mı gönderiyor?