Şeffaflık iyi ama Trabzonspor'da göreve gelen Sadri Şener ve ekibi harıl harıl çalışsa da yaptıkları 'yanlış'larla dikkat çekiyor. Susacakları yerde şeffaflık adına konuşmayı tercih eden mevcut yönetim "kaş" yaparken "göz" çıkarmaya devam ediyor. Sezon sonunda futbolcuların bonservislerinin gözden geçireceklerini sesli olarak düşünmeleri ister istemez oyuncular üzerinde psikolojik baskı yarattı. Bu düşünceyi sessizce sezon sonunda uygulamaya koymaları daha doğru olurdu. Mehter marşı eşliğinde kamuoyu ile paylaşarak seslendirmeleri yanlış bir karardı. Teknik adam ile davam konusunda sorulan sorulara yönetimin yarım ağızla cevap vermesi yanlışın bir başka versiyonu oldu. Bu sorular net cevaplandırılmalıydı. Başkan Şener'in mikrofonlara söylediği "Hocamızla 2030 yılına kadar sözleşmemiz var" gibi açıklamaları kapıyı açık bırakmaktan başka bir şey değildi.
Ucuz etin yahnisi pahalı! Yanal konusundaki bu açıklamalar eloğlunun ağzındaki sakızı sürekli çiğnemesine neden olur. Nitekim oldu da! Buna izin vermemek lazım. Yönetim net bir tavır sergilemeli. İşin doğrusu ise Yanal ile bu yola devam etmeleridir. Kalitenin bir bedeli varsa Yanal da o bedeli hak ediyor. Kafası bulanık oyuncuya birde teknik heyeti eklemek etik değil. Bu iki yanlıştan bir doğru elbette çıkmaz. Transfere gelince; Gökdeniz'in R. Kazan'a satılmasından sonra açık kapatmak için yoğun bir çaba sarfeden yönetim ahtapot gibi her koldan transfere saldırıyor. İşlerin biraz yönetimsel tarafının ağır bastığını hissediyorum. Teknik heyet ile birlikte bu tür organizasyonları yapmakta fayda var. Sezon sonunda kampa kadar transferi bitireceğiz diye evde kalmışları almayalım. Çünkü Trabzonspor bunun acısını çok çekti. Ucuz etin yahnisi hep pahalı oldu. Bu konuda aşçılara akıl verecek değiliz. Ama Sadri Şener ve ekibi de bu camiaya 15 yıl sonra döndüğünü düşünürsek haksız olmadığımız da ortada. Derenin altından çok sular geçti. Amatörlük kalktı iş profesyonelliğe döndü. Artık çok dikatli olmak lazım.