Hey gidi Karadeniz! Karadeniz türküleri dilden dile dolaşıyor... Denizi, doğası ile de herkesi büyülüyor. Yaylaları, köpük gibi bembeyaz akan serin suları insanı dinlendirirken, düşündürür. Her alanda hızla yozlaşan ülkemizin bakir kalan ender yörelerinden biridir Karadeniz... Yeşilin bin bir tonu ile görüntüsünü değiştirmek üzere olan Karadeniz için bu hafta çok önemli. Özellikle futbol açısından... Rizespor evinde Beşiktaş'ı ağırlayacak. Yaralı Kartal, acısını çay bahçelerinde sarmaya çalışacak. Ev sahibi takım için bu maç "olmak ya da olmamak" özelliğini taşıyor... Evinde haftalardır kazanamayan Rizespor ligde kalmak için kaderini bu maça bağlamış desem yalan olmaz... Trabzonspor'un bu konu ile ne ilgisi var diyebilirsiniz. Çok ilgisi var. Hem de çok. Trabzonspor Şampiyonluğu Anadolu'ya taşıdığı zaman tek başına değildi. Bolu'su, Zonguldak'ı, Samsun'u, Ordu'su, Giresun'u ve Rize'si vardı yanında. Bordo-mavili takım rakiplerini kendi devirmese de bölgesindeki kardeşleri deviriyordu. Bakın son 24 yıla! Yani Trabzonspor'un şampiyon olamadığı yıllara... Süper Lig'de Karadeniz takımları az olduğu zaman Trabzonspor hep başarısız olmuştur. Karadeniz takımlarının sayısal üstünlüğü üç dört olduğu dönemlerde bordo-mavililer hep kafaya oynamıştır. Bölge takımları birer birer eridi...
Kenara çekilmeyin Bugün gelinen noktada aynı sıkıntıyı Rizespor yaşıyor... Trabzonspor komşusunun erimesine izin vermemeli... Hem kendi , hem de bölgenin kalkınması için... Kümede kalma savaşı veren komşusu için Gençlerlerbirliği karşısında mücadele etmeli. Savaşmalı, üç puanı almalı. "Etliye sütlüye karışmam" diyerek kenara çekilmemeli. Kafalarda "Bizim için lig bitti" diyenler komşusu için geri dönmeli. Karadeniz'de çok önemli bir söz vardır... Komşu komşunun külüne muhtaçtır... Öyleyse gün cumartesi günüdür... Komşu senin puanına muhtaç. Çık ve o gücü komşuna ver...