Evdeki hesap Bu sezon Turkcell Süper Lig'de, Avrupa'da ve Fortis Türkiye Kupası'nda varlık gösteremeyen Trabzonspor için tarih hiç de güzel şeyler yazmayacak. Bir sezonda iki teknik adam ve iki başkan eskiten bir takımda çok da sağlıklı işlerin olduğu söylenemez. Sokağa atılan milyon dolarları ve turist gibi gelip geçici olan onlarca futbolcuyu şimdi bu satırlara taşımanın elbette kimseye faydası olmaz. Bir musibet bin nasihatten iyidir misali başkan Sadri Şener ve ekibinin alacağı çok önemli dersler olmalı. Turkcell Süper Lig'de haftalar öncesinden kepenk indiren başkan Şener ve ekibi (teknik direktör Ersun Yanal dahil) futbolcu arayışı için ülke ülke dolaşıyorlar. Başkan her yolculuk sonrasında taraftara olumlu mesajlar verdi. Dolayısıyla taraftarlar da bu açıklamalardan sonra çok umutlandı transfer adına... Anlaşmaya vardıkları oyuncuları göğsünü gere gere anlattı. Hatta daha ileri gidip "adını telaffuz edemediğim bir oyuncuyu bile aldık" dedi. Lig bittiğinde transferlerinde biteceğini bir başkan sözü olarak altını çizerek vurguladı. Gelinen noktada Trabzon'a o saydığı ülkelerden bu mevsimde turist bile gelmedi.
Çok şeyler değişti Belli ki evdeki hesap çarşıya uymamış! Şimdi de prensipte anlaştık dedikleri oyuncuların eşi, çocuğu, halası, dayısı bu transferlere karışarak izin vermediklerini söylüyorlar. "Az konuşun" diye yazarken biz işin farkındaydık. Bu cümlelerin kullanılacağının bilincindeydik. Başkan Şener, bordo-mavili takımda 20. yüzyılda başkanlık yaptı. Oysa biz şimdi 21. yüzyıldayız. Aradan geçen bir asır bu ülkede çok şeyi değiştirdi. Transferlerde olduğu gibi. Başkan Sadri Şener şunu iyi bilmeli ki 'kuşu kafese koyup kapağını kapatmadığın sürece senin sayılmaz.' Elbette kaybedilen fazla bir şey yok. Resmen transferler haziran ayı başında başlayacak. O zamana kadar el altından işi yürütüp hiç konuşmadan transferleri bitirin. Camia sözlü değil yazılı transfer istiyor.