Terim'in Hakan'ı çağırmaması ne kadar duygusalsa, Yıldıray'ı atıp, Tümer'i tutması da o kadar duygusal... Büyük bir zaaf içinde. Tümer ne yapmış? Askerden kaçmak için Yunanistan'a giden adamı ödüllendiriyor...
Terim uzun uzun düşündükten sonra Halil Altıntop, İbrahim Kaş ve Yıldıray Baştürk'ü kadro dışı bıraktı. Milli Takım'dan gönderilmesi gerekenler bu 3 isim miydi? Yıldıray'ın gönderilmesini mantığım almıyor. Şu mevcut kadroda Emre'nin yedeği yok. Kimse bana demesin, 'Tümer, Emre'nin yedeği!' Tümer ne yapmış? Askerden kaçmak için Yunanistan'a giden bir adamı Fatih Terim ödüllendiriyor. Askerden kaçmayı ödüllendiriyor. Kimse beni söyletmesin; askerler gidip şehit olurken, askerden kaçan bir adamı ödüllendiriyor Fatih Terim. Bu ayıp ona yeter bir defa. Tümer'in Emre'nin yedeği olamayacağı açık. Emre'nin yedeği olabilecek bir adam olsa zaten Beşiktaş onu bu kadar rahat bırakmazdı. Zaten yurt dışında gittiği takım da 5. sınıf bir Yunan takımı. Ersun Yanal da böyleydi, Fatih Terim de böyle... Bütün güzide antrenörlerin bir zaafı var. Lider futbolcuya tahammül edemiyorlar, her dediklerine 'baş üstüne' diyen de gözdeleri oluyor. Hakan Şükür'ü dışladılar? Niye? Lider futbolcu çünkü Hakan Şükür. Etrafına öbür futbolcuları toplayabiliyor. Böylesini çıban başı olarak görüyorlar. Yıldıray da lider futbolcu. Oysa Tümer, Fatih'in askeri. Oynatıyor sesini çıkartmıyor, oynatmıyor sesini çıkartmıyor, iki dakika kala oyuna sokuyor sesini çıkartmıyor, ne derse, ne yaparsa 'eyvallah' diyor. Fatih'in iyi çocuğu Tümer. Peki ya Emre? Bütün bir sene oynamamış, ne oynar, ne oynamaz, sakat mı değil mi belli değil; böyle birini sen takımın merkezi yaparken ona bir yedek düşünmez misin? Bu yedek Yıldıray'dan başkası olmaz. Ama Tümer'i tutmak için onu kadro dışı bırakıyor. İnanılır gibi değil. Terim gelip bana 3 gün 3 gece anlatsa, anlatamaz. Bu kararı tamamen duygusal bir karar. Hakan'ı dışarıda bırakması ne kadar duygusalsa Yıldıray'ı atıp, Tümer'i tutması da o kadar duygusal bir karar. Bu da Terim'in son yıllarda büyük bir zaaf içinde olduğunu gösteriyor. Duygusallığı öne çıkıyor, sempatileri, antipatileri öne çıkıyor. Bir takım futbolculardan korkuyor. 'Buna laf geçiremem' diye. Kadroyu buna göre yapıyor.