Can feneri Kökünü karanlıklara dayayan kulüplerde, parça bütünü etkiler. Aydınlık ruhun temsilcisi olan kulüplerde, bütün parçayı etkiler. Fenerbahçe ve diğerleri arasındaki "ışık farkı" budur. Başkan farkını söylemeye zaten gerek yok.
***
Ne acıdır ki, kulüp başarısının futboldaki başarılara endeksli olduğu üçüncü dünya ülkesinde yaşıyoruz. Ve bizlerin de, Fenerbahçe'nin adının geçtiği bütün spor branşlarına özen gösteren bir başkanı, gözleri futboldan başka bir şey görmeyen diğer başkanlardan ayırması gerekiyor. Aziz Yıldırım, sol yanında Fenerbahçe'yi taşıyor, yürek diye... Biten sezon en çok onun yüreğini yaraladıysa, sürpriz transferlerin yerli futbolcu kısmına da dikkat derim. Gelenekler, birbirinden futbolcu transfer etmekle değil... Küfürle, sinsi ortaklıklarla yıkılıyor. Onu da belirtmek isterim.
***
Emre Belözoğlu'nun transferine Fenerbahçe taraftarından büyük alkış kopmadı. Emre, yeni hayatında Fenerbahçe'den başka bir şey olmadığını gösterdiği zaman, Fenerbahçe taraftarı da sevgisini gösterecektir. Aziz Yıldırım'ın imza attıracağı bir futbolcuya saygı duymak, taraftarın da o saygıya eşlik etmesinin ilk sebebidir.
***
Meselenin teknik yanına gelince... İki yılda bir aynı tip cinayetlere kurban gitmenin önüne geçmek için, tasarlanmış tedbirlerden biridir Emre'nin transferi. Futbol oynamayı düşündüğü zaman, Emre'nin neler yapabileceğini söylemeye gerek yoktur. Fenerbahçe'nin, Appiah'tan boşalan militan yanı Emre'yle dolar. Mazinin yapraklarını kurutup, defterlerin arasında saklayanlar için, her zaman dip notumuz mevcuttur. "Doğrulara yanlış davranan birinin, kendine gelmesi birkaç yılını alabilir."
***
Emre'nin transferinde meseleye siyasi boyut getirmek isteyenler için, Fenerbahçe'nin aydınlık ruhunu ortaya koyuyorum. Bütünün, parçayı kendisine benzetme kuralını... Aziz Yıldırım ve Ali Koç'un olduğu yerde karanlık yoktur. Onların yüreklerindeki "can feneri" yandıkça... Ülke de aydınlanacaktır... Türk futbolu da...
***
Türk futbolunun Avrupa'daki sınavı yaklaşırken, Fatih Terim'e sesler yükseliyor. Yıldıray Baştürk, "Bir daha Fatih Terim'in olduğu Milli Takım'da oynamam" diyor! Gerçekleri görmek için, kadro dışı kalması gerekiyordu demek. Ülkenin değerleri yanarken, İsviçre maçı tarihi utancımız olarak yüreklere kazınırken, sadece ve sadece Şifo Mehmet tanrılara kurban edilirken, Yıldıray Baştürk, durumdan hiç rahatsız olmadı. Dünyanın her ülkesinde, böyle çirkinliklere takım içinden yürekli birileri karşı çıkar. Bizim ülkemizde, kendi canı yanmadıkça, kimsenin sesi çıkmaz.
***
Bu memleketin kendine has bir adaleti ve futbol ahlakı vardı. Şimdi kişisel ilişkilerle, güç gösterisiyle, futbolumuza ve geleceğimize mühür basanların, heybetli törenleri var. Çanak soru bankası gazetecilerin eşliğinde.
***
Hesap ortada! Fatih Terim'den Yıldıray Baştürk çıkarsa, Emre Aşık kalır. Bizde adet böyledir... Korkunun hüküm sürdüğü, futbolcuların iki yüzlü olduğu ve köşe başını tutanların hizmette kusur etmediği ülkelerde... İmparatorluk baki kalır.