Son çağrı! Serdar Özkan bu ülkenin en yetenekli oyuncularından biri ama ne yazık ki kafasının içindeki beyni kullanmıyor ya da kullanamıyor. Eğer bilerek, isteyerek kullanmıyorsa bunun çözümü var, eğitim, disiplin falan derken raydan çıkan tren tekrar yoluna devam edebilir. Benim beklentim de bu... Yok eğer biz yanılıyorsak, yani bilinçli bir tavır yanlışlığı yok ve Serdar'ın doğal hali buysa, yandı gülüm keten helva... İşte onun çaresi yok. Üç sezon önce bir kamp sırasında uyarmıştım bu genç adamı... "Hatalarına tolerans bekleyen bir genç olarak oynarsan hep öyle kalırsın ama Beşiktaş'ın yıldızı gibi oynarsan, yıldızı olursun" demiştim. Sanırım o ne demek istediğimi anlamadı ki genç bir yetenek gibi tolerans bekleyerek oynamayı sürdürdü. Akçaabat Sebat ve Samsun yollarına düşmesi bundan. Geri döndüğünde ise dersini aldığını belli etti, yıldız gibi oynadı ve yıldız oldu. İşte nasıl olduysa tren ondan sonra raydan çıktı. Sabahlara kadar eğelenmeler, takım içinde hocası dahil birçok kişiye karşı saygısızca davranışlar v.s, Serdar hakkında her gün duyduğumuz rutin haberler haline geldi. Sonunda Sinan Engin patlamış. Almış karşısına, basmış fırçayı. Ağzına sağlık. Serdar saha içinde ve dışındaki yanlışlarıyla bunu çoktan hak etmişti. Şimdi eğer yeteneği kadar aklı da varsa derhal toparlanacaktır, yoksa gelecek sezon bu formayı rüyasında bile görmesi mümkün olmaz. Benden söylemesi. Biliyorum bu satırları okuyunca rahatsız olacak ama benim asıl amacım onu rahatsız etmek, kendine getirmek. Çünkü Serdar gidiyor ve yazık ki hiç farkında değil. Nerede sezon başında biz dahil birçok kişinin Messi'ye benzettiği Serdar, nerede ligin ikinci yarısında tel tel dökülen bu Serdar. Acilen dön Serdar. Eğer Beşiktaş uçağına bineceksen bu senin için yapılan SON ÇAĞRIDIR, haberin ola.