Mazeret çok Seyircisiz maç olur mu olur, nasıl olur derseniz, yumurtasız menemen gibi olur derim. Küfürsüz tribün olana kadar seyircisiz maçlar da olacaktır bu ülkede. Herkes ağzından çıkanı bilsin artık ya da seyircisiz maçlara alışalım. Sakat ve cezalı futbolcular arasında sıkışan Ertuğrul Sağlam, Toraman'ı ön liberoda, Serdar Özkan'ı da Delgado'nun yerinde kullanırken, taraftar baskısının olmadığı bu maçı Mehmet Yozgatlı'yı kazanmak için bir fırsat gibi gördü. Yozgatlı'nın böyle fırsatları değerlendirecek mecali olmadığını da biz gördük.
Beterin beteri var! Serdar Özkan dağınık ve ne yaptığını bilmez haldeydi. Oysa en önemli görev ona verilmişti. Hal böyle olunca orta sahada ayağa oynamayı beceremeyen Beşiktaş, savunmadan uzun toplarla çıkmak zorunda kaldı. Oyunu tutamadı ve istediği baskıyı kuramadı. Yozgatlı ve Holosko'nun iki şutu dışında ilk 45 dakikada pozisyon üretilemedi. Bu devrede topu daha iyi kullanan, ikili mücadelelerde etkili olan OFTAŞ, İstanbul'a puan için geldiğini her haliyle belli ediyordu. Biz ilk yarıyı beğenmezken ikinci yarının hemen başında beterin beteri var misali Beşiktaşlı oyuncular rakibi, kendilerine gol atmak için zorladılar. Asist yapmadılarsa bile atak başlatmak için harika paslar verdiler OFTAŞLI oyunculara. Bu kadar ikrama dayanamayan Ankara takımı da sonunda golü attı. Sağlam, pabucun pahalı olduğunu anladı böylece. Yozgatlı'yı çıkardı, Serdar'ı sağ kanata çekip Delgado'yu sahaya sürdü. Bu değişiklikle Beşiktaş daha etkili oynamaya başladı. Üst üste pozisyonlar yarattı rakip kalede. Sahanın en çok çalışan adamı Nobre aynı zamanda en büyük şanssızlık yaşadı. Aydın'ın ortasında savunmaya çarpıp önünde kalan topa vuramadı. Ardından Toraman ve Serdar'ın girişimleri sonuçsuz kaldı.
Abitoğlu niye çalsın! OFTAŞ, puan mücadelesine çok daha iyi hazırlanmış ve organize olmuştu. Beşiktaş'ın kazanma azmi de yoktu, organize olma becerisi de. Bazen, seyirci baskısıyla kötü oynadıklarını söylüyor futbolcular, dün öyle bir mazeretleri de yoktu. "İddiamız azaldığı için motivasyonumuz bozuluyor" diyebilirler ama iddialı oldukları maçta da stresi kaldıramamaktan şikayet ettiklerini unutmasınlar. Sözün özü şu, mazeret çok, Beşiktaş'ta olması gereken ruh yok. Bu mazeretlerin arasına Kamil Abitoğlu'nun vermediği net penaltıyı da ekleyebiliriz. Tabii isterseniz... Ya da şöyle diyebiliriz... Sezon başından beri hangi hakem Beşiktaş'ın hakkını teslim etti ki Abitoğlu penaltıyı çalsın. Beşiktaş bu ligin şamaroğlanı! Vur ensesine al lokmasını. Hakemler de bu işi iyi yapıyar Maşallah!