Yapılacaklar belli Şampiyonluk yarışının en önemli virajlarından biri kabul edilen Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi için çok şey söyleyebiliriz ama "Tam bir taktik savaşı olacak" demek mümkün değil. Hatta eğer Zico ya da Sağlam çok garip bir şey yapmazsa "İki teknik adam kaderleri belirleyecek" deme lüksümüz bile yok. Çünkü onların ne yapacakları belli. Zico yine klasik onbiri sahaya sürüp, maçın son 20 dakikasında sıkışırsa Selçuk'u çıkarıp Semih'i alacak, o yetmezse Kazım'ı da sahaya sürecek v.s. Ertuğrul Sağlam için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Dörtlü savunma belli. Önlerinde iyileşirse Cisse, iyileşmezse Toraman oynayacak. Sonra üçlü orta saha ve ileride Holosko-Nobre ikilisi. İşler yolunda giderse bu kadroyu son dakikalara kadar korumak aksilik olursa Aydın, Batuhan ya da zorunlu hallerde Gordon'lu çözüm aramak Sağlam'ın ana stratejisi diyebiliriz. Bu konularda sürpriz beklemeye gerek yok. Olursa bir anlamda intihar olur. Çünkü yanlış bile olsa bu sistemlerden vazgeçme maçı kesinlikle bu derbi değil. Sanırım iki teknik adam da bunun farkındadır. Dolayısıyla biz derbi hesabını hocalardan ziyada oyuncular üzerinden yapmak durumundayız. Fenerbahçe'nin duran toplardaki üstünlüğü belli, Beşiktaş savunmasının da o konulardaki zaafı ortada. Son Büyükşehir maçı gösterdi ki, Gordon oynadığı taktirde defansın arkasına atılan toplar da büyük sorun oluyor. Öyleyse Beşiktaş adına yapılacak ilk iş bu oyuncuyu zorunlu haller dışında kullanmamak. Duran toplara gelince, dikkatli olmaları halinde siyah-beyazlı oyuncular Fenerbahçe'yi bu anlamda durdurabilecek kapasiteye sahipler. Öte yandan Alex'in topla çok fazla oynamasına engel olmak da Fenerbahçe'nin gücünü yarı yarıya düşürecektir. Öte yandan tek ön liberolu Beşiktaş'ta Delgado'nun topsuz oyunda olmaması, Tello ve Serdar Özkan'ın Arjantinliye yardım etmemeleri de Fenerbahçe için büyük avantaj. Orta sahada etkinlik sağlayan Fenerbahçe, İnönü'den istediği sonucu alabilir, bir gol atıp öne geçerse maçı kilitlemeyi de başarabilir. Sanırım Kanarya'nın hedefi de bu olacaktır. Chelsea maçını da düşünecekleri için Beşiktaş'la kıran kırana 90 dakikalık bir mücadele yapmaları büyük risk olur. Bu nedenle ilk 15-20 dakikada bir gol atıp ondan sonra mümkün olduğunca tempoyu düşürüp oyunu soğutmak için çaba harcayacaklardır. Hatırlanacağı gibi Fenerbahçe geçen sezon İnönü'de bunu tek kelimeyle mükemmel şekilde uygulamıştı. Eminim şu günlerde Zico o maçın kasetini oyuncularına tekrar tekrar izletip, aynı stratejiyi uygulamaları halinde üç puanı tereyağından kıl çeker gibi alacaklarını anlatıyordur. Eğer Beşiktaş bu stratejiyi etkisiz kılmak, maçı kazanmak ve şampiyonluk yolunda yürümek istiyorsa en çok bu iki konuya dikkat etmeli. A ve B planlarını doğru yaparak soğukkanlılıkla uygulamalıdır. A planı ilk golü yememek, B planı ise gol yenilse bile rakibin tuzağına düşmeden, tempoyu düşürmeden, kısaca oyununu soğutmasına izin vermeden mücadeleyi sürdürmek olmalıdır.. Tabii buna sadece Beşiktaş'ın dikkat etmesi yetmez, hakem de aynı konuda hassas olmalı. Aksi halde geçen sezon Fırat Aydınus'un yaptığı gibi, maç boyu zaman çalan Serdar'a son dakikada sarı kart göstermek yaptığı davranışı cezalandırmak değil ödüllendirmek anlamına gelebiliyor.