Tesadüf! Puan cetvelinin tepesine dört yıldır hasret kalan Beşiktaş için Gençlerbirliği maçı liderlik stresini kaldırıp, kaldıramayacağı anlamında test niteliğindeydi. İlk dakikalardaki görüntü, liderliğin Kartal'a stres değil garip bir rahatlık getirdiği şeklindeydi. O rahatlıkla Delgado çok kolay yetişeceği topa nazlanarak gidince daha maçın başında takımını mutlak bir golden etti. Gençlerbirliği kontrolsüz hücum ederken savunması ile takımın kalan bölümü arasında 25-30 metre boşluklar oluştu. Bu bölge Delgado'nun etki alanındaydı ama Arjantinli bu rahat ortamdan rahatsız olmuş gibi davranıyordu. Genellikle yanlış tercihler kullandı, Holosko'yu savunmanın arkasına kaçıracak pasları atamadı. Kötü zemin Beşiktaş'ın pas yüzdesini düşürürken Delgado, Tello ve Serdar'ın yapmadığını Rüştü, defansın arkasına attığı uzun degajlarla yapmaya çalıştı. Milli kalecinin gönderdiği topların birkaçını Nobre arka bahçeye aşırtsa da büyük bölümünü Traore kafayla uzaklaştırdı. Tüm bunlara ilk yarıda Holosko'nun etkisiz kalması da eklenince Beşiktaş hücum bölgesinde istediği varyasyonları yapamadı.
Lider takıma yakışmadı Koca 45 dakikada rakip kaleye doğru dürüst şut atamayan Beşiktaş, buna karşılık yine kendi hatalarıyla rakibine pozisyon vermekten geri kalmadı. Bu manzara kesinlikle lider takıma yakışır bir görüntü değildi. İkinci yarının başlarında oyuna daha iyi motive olmuş, gol için yüklenen bir Beşiktaş izledik. 15 dakikalık baskı bir direkten dönen top ve bir de gol getirince maçın yol haritası Beşiktaş'ın futbolcu yapısına uygun hale geldi. Gençlerbirliği beraberlik için bastıracak Kartal da Holosko ile kontrataklar deneyecekti. Bu söylediğimizin yarısı oldu ve Gençlerbirliği üzerine düşeni yapıp bastırdı, Beşiktaş ise tek kelimeyle kendi ceza sahasına gömüldü. Baki imzalı hatalar üst üste gelince beraberlik golü de gecikmedi. Beşiktaş'ın bu golün altından kalkabilmesi için zamanı olsa da hali yoktu. Kötü oynayarak da lider olabilirsiniz ama kötü oynayarak lider kalamazsınız. Kartal'ın hali bunun kanıtı. Holosko gol değil adam kovalıyor, Delgado pas atacağı yerde şut, şut atacağı yerde pas deniyor. Baki pimi çekilmiş el bombası. Bu şartlarda maç kazanmak ancak tesadüf olurdu. O tesadüfü de Bobo yaptı, zevahiri kurtardı.