Aynaya baksınlar Kayseri maçında bariz hatalar yapıldı ama F.Bahçe'yi suçlamıyorum. Bu olanların sorumlusu Beşiktaş ve G.Saray'ın başkanlarıdır. Ulusoy federasyonunu yıkan onlar...
Beşiktaşlı Doğan'ın başkanlığındaki bir hakem Beşiktaş'ı doğrarken, F.Bahçe'ye 3 puan hediye ediyor. Affan'ın günahı ne o zaman! Saldırmadan önce aynaya bakmalılar Geçen haftanın en çok konuşulan isimleri hakemlerdi. Verdiği kararlar büyük tartışma yarattı. Haklarında bildiriler yayınlandı. Siz önceki hafta aslında bir nevi bu tabloyu tarif etmiştiniz. Hakemlerle ilgili görüşlerimi geçen hafta sana söylemiştim. Perşembe günü de sana söylediklerimi Sabah gazetesinde yazdım, bire bir.
"Şampiyon belli olmuştur. Çünkü Fenerbahçe zaten Galatasaray'dan, Beşiktaş'tan ve Sivas'tan çok önde bir takım. Bunlardan birinin Fenerbahçe'yi geçmesi mucize olur ama bu mucizeye de hakemler izin vermezler. Bu, yeni federasyonun kuruluş sebebi" dedim. İşte bu mucize geçen hafta Kayseri maçında oluyordu, Saracoğlu Stadı'nda Chelsea'nin yenemediği Fenerbahçe'yi Kayseri az daha yeniyordu ama hakem çıktı, işi bitirdi. Benim görüşümü geç, bütün gazetelerin hakem uzmanları var. Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Bülent Yavuz, Metin Tokat; bunların hepsi "Penaltı komik, Semih'in golü ofsayt, Vederson'a gösterilmesi gereken kırmızı kart gösterilmeliydi" diye birleştiler. Bunlar tarihlerinde ilk defa birleşiyorlar. Çünkü o kadar bariz.
BANA ÖZÜR BORÇLULAR Şimdi olmayan penaltı verilmedi mi hiç; verildi. Ofsayt gol olmadı mı; oldu. Kırmızı yerine sarı çıkmadı mı; çıktı. Hatta hiç kart çıkmadığı da olur ama ligin bu kadar kritik bir döneminde ligin sonucunu değiştirecek 3 büyük hatanın 3'ü de Fenerbahçe lehine olursa, kimse bana bunun tesadüf olduğunu anlatmasın. Kimse anlatmasın. Üstelik de geçen hafta, NTV'de, Fotomaç'ta ve Sabah'ta bu sahneyi yazdım, görmüş gibi. Bana anlatamazlar. Fotomaç'ta çıkan röportajımdan, Sabah'ta çıkan yazılarımdan sonra, bana küfür nameler yağdıran bir takım Fenerbahçeliler de fena utanmışlardır herhalde. Eğer onlarda biraz insanlık varsa, 'Hıncal ağabey sana sövdüm ama özür dilerim' mektuplarını yazmaları lazım. Bu kadar açık, bu kadar aleni olmaz. Fenerbahçe'yi de suçlamıyorum. Bu olanların sorumlusu Beşiktaş ve Galatasaray'ın başkanlarıdır. Kıyametler kopuyor Beşiktaş camiasında, Galatasaray camiasında güya!.. Ama Haluk Ulusoy federasyonunu yıkıp, bu federasyonu getiren onlar. Yıldırım değil. Aziz Yıldırım'ın iki kuklası vardı; futbol kongresinde ve Kulüpler Birliği'nde... Biri Özhan Canaydın, biri Yıldırım Demirören'di. Haluk Ulusoy'un ikinci başkanı Affan Keçeci'yi boykot ettiler, tribünlerde yalnız bıraktılar. Hasan Doğan Beşiktaşlı!.. Beşiktaşlı Hasan Doğan'ın başkanlığında aynı hakem bir maçta Beşiktaş'ı doğruyor, öbür maçta Fenerbahçe'ye 3 puan hediye ediyor. Affan'ın günahı ne o zaman!.. Yıldırım Demirören aynaya bakmalı... Galatasaray yöneticileri, aynaya bakmalılar Fenerbahçe'ye saldırmadan önce. Sen gidip Aziz Yıldırım'a biat edersen, elini öpersen, 'Emrin olur başkanım' der, Aziz Yıldırım'ın bütün dediklerini yaparsan, şimdi itiraz etme hakkın yok. Türk futbolunu Aziz Yıldırım'a teslim edenler, bizzat Galatasaraylılar ve Beşiktaşlılar. Adam 'Teşekkür ederim, istemem' mi, diyecek. Niye desin!..
REZİLLİĞİ KURTARMAZ Fenerbahçe'nin Kayseri karşılaşmasında başlayan hatalar Galatasaray'ın Gençlerbirliği ile oynadığı maçta devam etti. Bu kamuoyunda, "Dengeleme politikası" şeklinde değerlendirildi. O hatalar Fenerbahçe'yi kurtarmaz. Sen kendini Galatasaraylı futbolcuların yerine koy. 2 puan geridesin. Fenerbahçe'nin puan kaybetmesi lazım ve ligin bitmesine çok az kalmış. Şu Kayseri maçını seyrediyorsun, ne düşünürsün? 'Ben boşuna uğraşıyorum, bu iş bitmiş' der, ertesi gün maça o kafa ile o moralle çıkarsın. Ondan sonra hakem seni tutmuş, tutmamış seni kurtarmaz. Bitmiş. Sen kafada şampiyonluğu kaybetmişsin artık. Fenerbahçe- Kayseri maçını seyreden Galatasaraylı ve Beşiktaşlı futbolcunun kafasında şampiyonluk düşüncesi olmaz. 'Bunlar bize bu şampiyonluğu vermeyecekler' diye düşünür haklı olarak. Sabri'ye verilmeyen penaltı inanılır gibi değil, inanılır gibi değil. Sabri topu bırakıp, rakibinin üzerine saldırıyor. Hani, top için bir kora kor mücadele olsa 'Olabilir' dersin. Hayır top 1 metre ötede... Topa gitmiyor, doğrudan adamı kornere atıyor Sabri. Buna penaltı vermeyen hakemin eline düdük vermeyeceksin. Ancak bu bir gün evvelki rezilliği kurtarmaz. Geçmiş olsun. İglesias'ın çok güzel akınını da 'ofsayt' diye kesti. Kendi sahasından çıkıyor halbuki... Kendi sahasından çıkan adam ofsayt olur mu? Futbolun en basit kuralı bu!.. Bir adamın ofsayt olması için rakip sahada olması lazım. Bu hakem doğru yerden attırsa ofsaytı, Galatasaray'ın yarı sahasından atılacaktı. Böyle bir şey olabilir mi? Ama geçti, iş işten geçtikten sonra Galatasaray'ı tutsan ne olur, tutmasan ne olur!..