Konu Avrupa ise Fener esastır gerisi teferruat DÜNYADA futbol kulüplerinin parasal güçlerini Fransız DELOİTTE şirketi araştırır. Bakın aşağıda geçen sezon yıllık gelirlere göre takımların sıralanışına. Fenerbahçe'in Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali'ndeki tüm rakipleri ilk 10'da. Sadece Schalke, 16. sırada. Bu liste bu yıl da değişmedi aslında. Neden mi, getirdim bu listeyi? Son 10 yılda bu ligi kazanmış 10 takımın 9 tanesi, en çok kazanan 10 takımın içinden çıktı. Sadece Porto, 2004'te bu kuralı yıkabilmişti. Ama sonuç netti. Şampiyon olmak için % 90 zenginler kulübü üyesi olmak gerekiyordu. İşte bu nedenle Fenerbahçe'nin zaferini herkes kutlamalı. Dünyada artık futbol 200 milyar dolarlık bir endüstri.
Bu para nerede ise Türkiye'nin bütçesine yakın. Parası ve taraftarı olmayanı, "bu takımın maçları izlenmez" diye belki de UEFA ve FIFA talimatı ile hakemler de kollamıyor ve açıkçası yükselemiyorlar. Ama Fenerbahçe, önce vizyonu ile sonra hep inandığım hocası ile yurtdışından gelen arkadaşlarıma gösterdiğimde gurur duyduğum stadı ile, her biri yüreğini takımı için ortaya koyan futbolcuları ile, her türlü ayrıntıyı takım için dikkatle araştıran teknik ve idari ekibi ile, bu başarının altına imza attı. Avrupalıya da saygı duyurttu kendine. Eksikleri yok mu idi? Elbette vardı. Ama bu eksiklere rağmen Fenerbahçe'nin başarısı inanmışlığın başarısıdır. O nedenle, zengin Avrupalı rakiplerine diyorum ki; konu Avrupa ise aslolan Fenerbahçe'dir, geri kalanınız teferruattır.