Yorgun yedekler! Ya kardeşim; haftalardır yedek oturan F.Bahçe'nin dünkü 11'i, ilk 11'deki arkadaşlarını sakız çiğneyerek, kahkahalar atarak, keyif içerisinde, sıcak battaniyelerine sarılı seyrediyorlar. Ve sonra iş demeç vermeye geldiğinde, "Şans bulsak da kendimizi göstersek", "Biz Türkiye'nin en iyi yedekleriyiz" diyorlar. Alın size 90 dakikalık fırsat. Ama görüyoruz ki bu futbolcular, spor araba koltuklarını andıran kulübedeki koltuklarında oturmaktan yorgun düşmüşler. İnsan maça çıkarken "Alex ağabeyimize, 11'deki diğer ağabeylerimize siz olmasanız da F.Bahçe'yi biz taşırız" diyelim diye düşünür. Bunlar ise sahada "Ağabey biz yapamıyoruz, gelin bizi kurtarın" diye bağırıyorlardı. Ama yorgun Alex, yorgun Deivid ve herhalde en yorgun olan Uğur da F.Bahçe'yi kurtaramadı.
Kaybetmenin utancı Bursa mağlubiyetinden sonra başlayan Kadıköy'deki yenilmezlik serisi yine Bursa ile son buldu. Bence F.Bahçeli yedek futbolcuların bu maçın kasedini izleyip, üzerine bir de Sevilla karşılaşmasını seyretmeleri gerekiyor. Herhalde utançlarından sokağa dahi çıkamazlar. Ve bundan sonra oturdukları yedek kulübesindeki davranışlarına dahi dikkat ederler. Bu kadar kötü F.Bahçe'de 1-2'sinin ismini vermeden geçemeyeceğim. Yasin, futboluyla da davranışlarıyla da F.Bahçe'ye yakışmıyor. İlk yarıda oynayan İlhan da sanki 38 yaşında gibi ayağını yere basmadan düşüyor. F.Bahçe kazanırken, oynamadan kazanmanın keyfini yaşayanlar, dün oynayarak kazanma onuru yerine kaybetmenin utancı ile kulübedeki koltuklarına geri dönecekler. Ama unutmasınlar ki o koltuğun dahi garantisi yok!