Elde var sıfır Fenerbahçe, maçtan önce herkesin fark atacağını düşündüğü bir kadroyla sahaya çıktı. Bütün yazarlar ya farklı galibiyet ve bol gollü maç diyordu. Çünkü Fenerbahçe'nin yabancı kadrosu, futbol tecrübesi Galatasaray'ın bu kadrosundan çok daha iyiydi. Fakat F.Bahçe-G.Saray derbilerinde hangi takım için 3 atar, 5 atar denirse o takımın işi hep zor olmuştur. Dün Galatasaray, yerli genç ve kadrosuyla maça Fenerbahçe'den çok daha fazla konsantre olmuştu. Fenerbahçe'nin usta ayakları özellikle Alex ve Deivid herhalde Brezilya Milli Takımı'nda oynama heyecanına öyle kapılmışlar ki sanırım birkaç gece uykusuz kalmışlar. Sahada yarı uykulu halde gezindiler.
Zico'nun basireti bağlandı Galatasaray'ın hırsına aynı zamanda sert futbol anlayışı da eklenince Fenerbahçe top yapmakta zorlandı ve her zamanki oyun sistemini bir türlü oturtamadı. Bir de buna Fırat hocamızın anlam veremediğimiz sertliğe izin veren oyunu sürekli kesen Galatasaraylı futbolcuları saha ortasında çay söyleyip uzun uzun muhabbetleri de eklenince Fenerbahçe'nin topu kanatlara yaymaması da sebep oldu. Özellikle bu maçta herhalde istatistikler en fazla orta saha faulünü yapıldığı maç olarak gözükecektir. Sanırım bu Galatasaray'ın gol atmak yerine bu maçtaki gol yememe taktiğiydi. Bu tuzağa Fırat Aydınus da düşünce maçın berabere bitmesi kaçınılmazdı. Özellikle Selçuk ve Gökhan dışındaki futbolcular, bir türlü istediklerini yapamadılar. Dün Fenerbahçe her zaman olduğu gibi kanatlara inemeyince ve Zico'nun da buna bir müdahalesi olmayınca skor belirlendi. Dün galiba Zico'nun da basireti bağlandı. Oyunun kaderini değiştirecek hamleyi bir türlü yapamadı. Galatasaray bu maçta hem zayıf kadrosuna hem de deplasmanda oynamasına rağmen istediği avantajı alarak Sami Yen'e dönüyor.