İsveç'le niye oynadık? Her maçın bir manası olur. 'Şu taktiği, şu sistemi, şu adamı, denedim' dersin. İsveç maçında bunların hiçbirisi yoktu Hâlâ Türk Milli Takımı'nın bir iskeleti, bir oyun tarzı, bir oyun düşüncesi yok. Hâlâ bir değerler silsilesi de yok
Milliler, İsveç ile oynadığı hazırlık maçında 0-0 berabere kaldı. Terim "hazirana kadar hazır olacaklarını" söyledi. İsveç maçında sergilenen futbol gelecek vadediyor mu? Bir defa futboldan önce, Milli Takım bir manevi değerler kurumu, bana sorarsan. Milli Takım'a Gökdeniz'i çağırıyorsan, Tümer'i çağırıyorsan, Emre'yi kaptan yapıyorsan sevgili Fatih Terim hocam, senin 'manevi değerlere aldırış etmediğin' sonucu çıkar. Fatih Terim, Milli Takım'ı seçerken bir takım manevi değerlere hiç bakmıyor. Neye bakıyor o zaman? Kafasındaki futbolu oynayacak adamlara... O futbol ne? Bunun cevabı var mı? Hangi futbolu oynadı İsveç karşısında Milli Takım? Ne oynadı, neye dayanarak oynadı? Hiçbir şey yoktu. Zevksiz, tatsız, gereksiz. Bu anlamsız bir deneme maçı değil, bir hazırlık maçı değil, bir araya getirme maçı bile değil. Yani o takımda olması gerekenler yok, olmaması gerekenler var. Yarın İsviçre'ye giderken bu oyuncuların 5 tanesini, 6 tanesini hiç götürmeyebilir. Yepyeni 5 tane, 6 tane alabilir. Belli değil.
YILDIRAY'I ÇIKARDI Biz bu maçı niye oynadık, bilmiyorum! Ben anlamadım. Bir gazeteci de Fatih Terim'e sormadı. Her maçın bir manası olur. Der ki 'Arkadaş, ben bu maçta şunu denemek istedim. Şu taktiği, şu adamı, şöyle bir sistemi, şöyle bir düşünceyi...' Bunların hiçbiri yok. Türk Milli Takımı'nın en önemli adamlarından bir tanesi bana sorarsan, hâlâ Yıldıray Baştürk. Yıldıray Baştürk senelerden beri bu takımda oynayamıyor, sakatlığı nedeniyle, nihayet oynayacak hale gelmiş, adamı 45 dakika oynattı. Niye? Oynatsana alışsın adam... İyi oynaması, kötü oynaması önemli değil, skor da önemli değil. Ama hayır... Fatih Terim, Yıldıray ile oynamak istemiyor, belli. Bu maç Yıldıray Baştürk'ü bu takıma alıştırma maçı olabilirdi. Mehmet Topal, Terim'in yeniden koltuğu devraldığı günden bu yana göreve çağırdığı 74. isim. Bu kadar geniş bir kadro kullanması normal mi? Hâlâ Türk Milli Takımı'nın bir iskeleti yok. Hâlâ Türk Milli Takımı'nın bir oyun tarzı yok, bir oyun düşüncesi yok. Hâlâ bir değerler silsilesi yok. Emre'yi kaptan yapan, Gökdeniz ve Tümer'i çağıran düşüncenin Hakan Şükür'ü niçin çağırmadığını bana anlatması lazım. Geçmiş dönemde Hasan Şaş'ı niçin çağırmadığını bana anlatması lazım. Bütün bunları ayıkladığın zaman geriye bir tek şey kalıyor: Kişisel sempatileri ve antipatileri. O yüzden Mehmet Topal, Terim'in Milli Takım'a çağırdığı 74. adam. Milli Takım sempati ve antipatilerle kurulmaz.