Ole Fener "Sevilla için ilk düşüncem Aurelio-Maldonado'dur" demek mi istiyordu acaba Zico, Selçuk'u en iyi olduğu dönemde, barsakları bozulduğu bahanesinden de yararlanıp, keserek... Kezman, 2 iyi şut, Alex'e klas bir pas ve şık bir çalım ile başlıyordu, benim "Semih'ten sonra Kezman' ile bir şey olmaz artık'' lafıma nazire ederek... Carlos her açıdan vuruyordu "yetti gari!, atacağım artık'' diyerek "Daha yeni geldim, zaten ben öyle fazla ileri çıkmam, araya girer top kazanırım, bu da şimdilik yeter" diyordu Maldonado, geriye ve yana garantili pasla oynayarak.. Anlamsız ve de sonunda top kaybı ile biten 30 pas yapıyordu Fener "Çok pas yapın'' geyiğine kanarak Aurelio, çabukluğu ile katkı sağlıyordu İsmet Arzuman'a "ilk penaltılarını" çaldırarak. Maldonado'nun savunmaya yakın oynaması, maçın bence en etkili adamı Aurelio'yu rakip kaleye yakın ve iyi oynatıyordu, rakibi korkutarak... Alex her pozisyonun içinde oluyordu, sonunda Kezman'a da attırarak... F.Bahçe 3 pas ile ve 8 saniyede goller atıyordu Gökhan'la, kanadı iyi kullanarak. Tek pozisyonunu kale direğine nişanlıyordu Ankaralılar üzülerek. Ve ummadığım kadar kolay teslim oluyordu ilk yarıda OFTAŞ, beni şaşırtarak...
Jimenez'e mektup Alex'in plasesini nefis çıkarıyordu Recep, daha 2. yarının başında 3 olmasına isyan ederek... Carlos, önce Remzi'yi sarartıyordu, yanından geçip giderken "Rüzgâr taklidi" yaparak. Sonunda da, Kezman'ın müthiş asisti ile rahatlıyordu süper sol bek, ilk golünü Sivas'a kafa ile attıktan sonra, OFTAŞ'a sağ ayağı ile atıp, sol ayak golünü başka bahara bırakarak... İlhan'ın kornerden attığı gol ders oluyordu "Duran topta nasıl durulur" diye Fener'e, Lugano'nun önemini anlatarak... İbrahim, direği nefis bir şutla buluyordu, önce Edu'yu haklayarak... Fener'in, tek forvet arkası Alex'li oyun yapısına, artık Aurelio ve Deivid'in maksimum katkısı ile "Tüm takımın Sevilla maçında gol için savaşacağı" bir oyun yapısını uygulayacağını gösteriyordu Zico, Jimenez'e. Fener iyi oynuyor, zevk veriyor, iştahını saklamıyor, "ole'' çekiyordu ama buna neden olanın biraz da OFTAŞ'ın kötü oyununun olduğunu unutmayarak...