Bir zafer(!) hikayesi "Gerçek kabul edildiği gibi Galatasaray berabere kalıp tarih yazmıştır. Bu maç bir milattır. Büyüklük bellidir"
"Galatasaray gençlerle oynamış, yabancısı yokmuş! Yahu sahaya çıkan oyuncular Galatasaraylı değil mi?"
ANNESİNE verdiği sözü tuttu" Galatasaraylı Arda. Fenerbahçe maçında gösterdiği performansla derbiden önce kendisini arayan "Beni gururlandır" diyen annesine verdiği sözü tuttu ve karşılaşmadan sonra elini öpmeye gitti. "Kalli, Serkan'ı böyle motive etti" "Roberto Carlos'u ezip geçeceksin, senin hızına yetişemez." Serkan da hocasının motivasyonuyla müthiş bir maç çıkardı ve Carlos'u ezip geçti.
TARİH YAZDILAR! "Tebrikler, Alex'i sahadan sildin" Galatasaraylı futbolcular, Patrick Vieria'ya benzettikleri Mehmet Topal'a soyunma odasında "Alex'i sahadan sildin, senden korkulur" dediler. "Çıkarın o formayı" Arkadaşlarını motive eden Hakan Şükür, "Yenileceğimizi düşünen varsa üstündeki formayı çıkarsın" dedi. Maçtan sonra da aldıkları sonuç için hepsini kutladı. Bütün bu yukarıda yazdıklarım iki gündür gazeteleri süsleyen manşetler. Örnekler daha da uzayıp gidiyor. Galatasaray camiası, taraftarı, yöneticisi, teknik kadrosu, futbolcusu ve medyasıyla beraber, büyük zaferini kutluyor. Evet ortada görünen gerçek kabul edildiği gibi Galatasaray, Kadıköy'de Fenerbahçe ile berabere kalarak tarih yazmıştır. Anadolu takımlarının bile puan aldıkları maçtan sonra bu kadar çılgın bir sevinç yaşadıklarına şahit olmamıştık. Anlaşılan o ki bu maç milattır. İlerideki nesiller için büyüklük kavramanın artık masaya yatırılıp tartışılması gereken bir derbi olduğundan gerçekten tarihe geçmiştir. Ne yaptı Galatasaray, beraberliği kurtarabilmek için çok koştu, haddini bilerek oynadı, rakipleri orta sahayı geçmeden (Ersun Yanal taktiği) tekmeyi basıp oyunu durdurdu. Savunmanın zaaflarını bulduğu anda pozisyona girdi. En önemli iki pozisyon, Arda ve Hakan Şükür'ündü. Her ikisi de ani ataktan gelişen akınlardı. İşte kendileri de söylüyorlar; Roberto Carlos ezilmiş, Alex sahadan silinmiş, Semih hasteneye gönderildikten sonra Kezman da iyi kilitlenmiş vs... Yani sahada olmayan bir takımla berabere kaldık diye bu kadar mutluluk duyuluyorsa, Fenerbahçe'nin büyüklüğü resmen kabul edilmiş demektir. Yabancısı yokmuş, gençlerle oynamış. Yahu, o formayı giyen Galatasaraylı değil mi, transferi yapan yönetim değil mi... Mesela yabancı olarak Bouzid ile Carrusca olsa, Kalli oynatacak mıydı. Lig maçında tam kadro oynandı da ne oldu? 8-0'lık maç, 2-0 bitti. Bunları bir kalemde geçelim. İşin gerçeği herkesin kabul ettiği gibi Galatasaray, Kadıköy'de 0-0 ile büyük zafer kazanmıştır(!) İkinci ayak, Sevilla rövanş maçının öncesine rastlıyor. Fenerbahçe, ligde elbette değil ama Fortis Türkiye Kupası için Galatasaray maçında riske girmemeli. Önündeki Sevilla maçı çok daha önemlidir, Servet'in önlenemeyen ve cezalandırılmayan tekmelerinden kaçamayan olabilir. Sevilla karşısında tam takım olma mecburiyeti vardır. O yüzden kupadaki Galatasaray maçı mutlaka 2. plana itilmelidir. Bir üst tura geçmek, her zaman mümkün ama şu aşamada önemli olan önce Avrupa sonra lig şampiyonluğudur.