Şansla karışık illüzyon Galatasaray yönetimi, krizlerle yaşamaya alışmış bir kulüp. Böylesine büyük mali baskı altında bile iddialı kadrolar kurabilmesi, dev projeleri hayata geçirebilmesi bunun kanıtı. Benzer bir beceriyi bugünlerde, futbol takımının patronları da gösteriyor. Baksanıza, neredeyse as takım olarak nitelenecek 10 futbolcu çeşitli nedenlerle yok, Galatasaray buna rağmen Ankaragücü gibi bir takıma başkentte 4 gol birden atabiliyor. Feldkamp, futbolcuları birer ikişer kadro dışı bıraktıkça, kadroyu yepyeni isimlerle donattıkça, gelenler giderleri aratmaz oluyor. Sanırım Feldkamp'ı eleştirirken biraz da haksızlık yapıyoruz ona. Bardağın genellikle boş tarafından bakıyoruz. Alman çalıştırıcı, elindeki kadronun yağını son damlasına kadar çıkarmasını iyi biliyor. En azından bu yönüyle alkışı hak ediyor. Ayrıca Galatasaray'ın kendini sürekli yenileyen bir takım olduğunu da gözardı etmemek gerekiyor. Sezon başladıktan sonra Nonda, Hakan Balta'yı, devre arasında Emre, Barusso'yu transfer ederek kadro alternatifini sürekli artırıyor. Kısacası, Galatasaray bardağının dolu tarafı da var ve boş tarafı, Kalli şansla karışık illüzyonla dolduruyor...