Kötü yazılmış bir senaryoyu oynadı Hasan Şaş'ın yeteneklerine diyecek bir şey yok. Zaten sorun da burada, yeteneklerini kullanmamasında. Daha doğrusu arada bir kullanmasında. Eğer Hasan, Belediye maçında kendini attırmak için özel bir çaba sarfetmeseydi belki de Galatasaray sahadan 3 puanla ayrılacaktı. Ayrıca Galatasaray, Kadıköy'de en formda dönemlerinden birini yaşayan Hasan'dan mahrum kalmayacaktı... Hakeme isyanı, isyan sonrası Türkiye'yi terk etme kararı filan belli ki acel acele yazılmış kötü bir senaryonun parçaları. Hasan'ın derdinin başka olduğu o kadar belli ki. Ama senaryo çok kötü olunca, bir yerlerden yakalayıp filmi tamamlayacak ipuçlarını bulamıyorsunuz. Mesela Hakan böyle yapmıyor. Onun senaryoları müthiş. Derdini, kendine özgü mesajlarla gayet güzel anlatıyor... Özetlersek; Hasan'ın ne yapmak istediğini ben anlamadım. 'Yurt dışına gitmek istiyor' desem, 2002 Dünya Kupası sonrası bile gidememişti, şu anda da Galatasaray'dan daha iyi bir kulübe gitmesi zor... 'Kadıköy'e gitmekten korktu' desem, ihtimal vermem... Kendisini futbolda değil de parada katlayan Lincoln'e kızgın desem, olabilir... Kendisini sürekli farklı görevlerde deneyen Kalli'ye öfkeli desem, belki... Aralarının bozuk olduğu söylenen kaptan Hakan'ın, 'Yönetimle top gibi oynamasını kıskandı' desem, neden olmasın?... Sözün özü; Hasan'ı anlayan beri gelsin...