İki ayrı Beşiktaş Beşiktaş toparlandı, beş maçlık bir seri yapmayı da başardı. Hatta bunun devamı gelebilir. Ancak Beşiktaş'ta gözden kaçan bir gerçek var. Sanki sahaya çıkan onbirin içinde bir değil iki Beşiktaş bulunuyor. Buna yerliler ve yabancılar da diyebilirsiniz. Dikkat edin Holosko geldiğinden bu yana Beşiktaş'ın pozisyon zenginliği tavana vurmaya başladı. Holosko öncesi Beşiktaş'ın tek pozisyon ve tek golle kazandığı maçlar vardı. Şimdi 3-4 gollü maçlarda kaçan gollerin sayısı atılanın üç katına çıkmaya başladı. Holosko öncesi kabuğuna çekilen Nobre küllerinden yeniden doğdu. Bu yakınlarda hat-trick yapacak gibi görünüyor. Bobo zaman zaman abuk sabuk işler yapsa bile Holosko'nun varlığının kendisi için nasıl bir tehlike olduğunu hissetmeye başladı. Rekabeti Holosko ile değil vatandaşı Nobre ile yapacak. Çünkü Beşiktaş'ta Holosko-Nobre ve Bobo'nun üçünün birden ilk onbirde oynaması zor. Oynasalar bile böyle maçların sayısı fazla olmayacak.
Yerliler de toparlanırsa Yabancılardan sadece öndekiler değil ortadakiler de tırmanıyor. Cisse tam bir takım oyuncusu. Beşiktaş'ın olmazsa olmazı. Eğer o sakatlanır ya da ceza alırsa bu Ertuğrul Sağlam için başlı başına bir kabus olacak. Delgado nihayet on numara olduğunu fark etti. Ve gerçek futbolunu oynuyor. Eğer kendisi Beşiktaş'taki ilk sezonunda, hatta bu sezonun ilk yarısının büyük bölümünde yine iyi oynadığını söylüyorsa bunu kimse kabul edemez. Tello'nun varlığı Beşiktaş için inanılmaz bir kazanç. Onun gibi adrese top gönderen bir oyuncuyu Süleyman Seba'nın askerlik arkadaşı olarak bildiğimiz Walsh'tan bu yana ilk kez görüyorum. Beşiktaş'taki yabancılar hiçbir zaman bir bütün halinde bu kadar verimli olamamışlardı. Hepsine inanılmaz bir oynama hırsı ve kazanma alışkanlığı geldi. Bu anlattıklarım sahadaki iki Beşiktaş'tan birisiydi. İkincisi ise yerlilerden oluşan ve hemen hemen tamamı savunmada biriken oyuncuların durumu. Yabancılar döktürüyor, yerliler ise inanılmaz komik gollere çanak tutuyorlar. Yani bu kadar çelişkiyi şimdiye kadar hiç görmemiştim. Yerliler toparlanırsa Beşiktaş'ın şampiyonluğunu hakemler bile durduramaz!