Tek kale Denizli savunmanın önünü dörtlü blok oluşturunca Beşiktaş'ın golü kolay bulamayacağını düşünüyorduk. Çünkü böylesine kapanan bir rakip karşısında gole gitmek için, dar alanda iyi işler yapan usta ayakların gayretine ihtiyaç vardı. Neyseki kafamızdaki soru işaretleri artmadan Delgado o gayreti gösterdi, harika bir deparla araya kaçtı, topu alıp vurdu, kaleciden dönen topu takip eden diğer usta Rico Paşa golü yaptı. Yediği gole rağmen oyun disiplininden kopmayan Denizlispor umutlarını ikinci yarıya taşıyabileceği tek gollü yenilgiyle soyunma odasına gitmeyi başardı. Ancak ikinci yarının hemen başında konuk takımın hesabı bozuldu. Bobo kaleciyi geçip, son derece zor bir açıdan topu kaleye gönderdiğinde maçı da kotarmış oluyordu. Bu galibiyetin birden fazla anlamı var. Her şeyden önce son haftalarda açık oynayan rakiplere karşı kazanan Beşiktaş, kapalı savunmaları da açabileceğini gösterdi. Fenerbahçe'nin kaybettiği bir haftada üç puanı cebine koyması büyük avantaj.
Müftüoğlu ve kokartı Delgado'nun her geçen gün daha iyiyi getmesi ayrı bir kazanç. Ve belki de en önemlisi Gökhan Zan gibi iyi bir savuncanın yokluğunda Beşiktaş'ın, rakibe kalesini göstermeden 90 dakikayı tamamlamasıydı. Dün yine her iki kanat iyi çalıştı, Koray ve Serdar göbeği yardımlaşarak kapattılar. Rico'yu yine zevkle seyrettik. Bobo'yu zorlasan Anelka olacak! İnanılmaz etkili oynuyor. Aslında tek tek vurgulamanın anlamı yok, Beşiktaş takım olarak iyi oynuyor. Yardımlaşma, kazanma azmi, çabukluk v.s hepsi var bu takımda. Geçen sezonun tersine özellikle İnönü'de müthiş oynuyor Kartal. Şimdi sıra bu havayı deplasman maçlarında da yakalamak. Üst üste oynanacak Konya ve Trabzon maçlarında bu konuda da Kartal'ı test etme imkânı bulacağız. Kuddusi Müftüoğlu, Haluk Ulusoy'un torpiliyle aldığı FIFA kokartını hak etmediğini, verdiği yanlı kararlarla (net penaltıyı es geçti, gollük atağı garip bir faul kararıyla kesti) bir kez daha kanıtladı. Kimbilir o belki de böylesi kararlarla kokartı hak ettiğini düşünüyordur!