Susma saati Fenerbahçe, Gençlerbirliği karşısında, kazanmanın değerini iki gün sonra daha iyi anladı. Oynanmamış maçları kazanmış sayanların puan kaybettiğini gördükten sonra. Galatasaray 1 puanı da hakemin yardımıyla aldı üstelik. Puan cetvelini düzenleyeceğine, Kayserispor'un verilmeyen penaltısı için yorum yapsın Adnan Polat. Fenerbahçe'nin verilmeyen golü için görüş belirtsin. Haysiyetli adamlar gördükleri için namuslu yorum yapar. Oynanmamış maçı kazandım saymak yerine.
***
Kendisine yapılan penaltıya "Hayır" diyen Gökhan Ünal gibilerinin yatırımları sırıtırken, hakemlerin puan cetvelini nasıl düzenlendikleri ortadayken, Polat'ın boş yere konuşmadığı da ortaya çıkıyor. Bir gerçek var ki, Fenerbahçe her türlü şarta, kendi işini kendi görecek. Ama "harakiri" buna dahil olmasın. Çünkü Gençlerbirliği karşısında az daha bunu başarıyordu.
***
Kezman'ın fısıltılarına kulaklarını dört açan hakemlerin, diğer büyüklerdeki küfürbazlar için kulaklarına pamuk tıkaması, hakem adaletinin en gerçekçi belgesidir. Fenerbahçe, Gençlerbirliği karşısında, rüzgârı arkasına aldığında bile, hakem karşısındaydı. Ama Fenerbahçe'nin acı gerçekleri de tam karşımızdaydı. Ağzındaki bıçağın ucundan kan damlayan adamlara nispet, ayağından futbol damlayan bir takım yoktu ama kazandı. Zico maç boyu sadece izledi. Fenerbahçe rakibini boğamıyor, direksiyonu rakibe teslim ediyor üstelik. Sadece Tuncay Şanlı... Tuncay koşarken rakibinin pestilini çıkarıyor ama bazı futbolcular iki maçtır dil çıkartıyor mücadele ruhuna. Yaprakları sadece rüzgâr düşürmez. Bunu unutmamak lazım.
***
Bu takım 100. yılında şampiyon olmayı kafasına koymuşsa, yalnızlıkla ve entrikayla boğuşacak güce sahip olacak. Hakemler bal gibi golü görmezlikten gelecek, rakiplere kırmızı kartlar ve penaltılar armağan edecektir. İhaneti özlediğinde aynı adrese koşup, aynı dili konuşan kalleş yöneticiler bulacaktır karşısında. Ama bütün bunlara karşılık, kalede nöbetçi asker duruşu ve sahanın ortasında dik başlı bir mangaya sahip olacaktır. Buna mecburdur.
***
Beraber yürüdükleri yollarda birbirine düşen Cemal Aydın'la Melih Gökçek'in kirli çamaşır seansı vardı pazar gecesi. Verilen oyların karşılığında talan edilen gerçeklerin muhabbeti. Herhalde anlamışsınızdır, ülkemizdeki futbol ticaretini..
***
Haftanın en güzel görüntüleri Galatasaray taraftarı Şafak'ın havaalanındaki görüntüleriydi. Sarı-lacivert bayrakla, Galatasaraylı bir çocuğu kucaklamak, bu ülkenin görmek istediği en güzel görüntüdür. Renk ayrımı yapmadan, insan ruhunu ve acısını paylaşanlarla, Şafak gibilerini yaşatmalıyız. Nefret kibirin çirkin yüzüdür. Adnan Polat'ın posteri. Bizler yüreğimize, renklerin birbirine karıştığı, Fenerbahçeli taraftarların, Galatasaraylı Şafak'ı kucakladığı posterleri asıyoruz. Saatinin akreple yelkovanını nefretin tacıyla süsleyen Adnan Polat gibilerine inat. O yüzden şimdi o beyefendinin susma saati. Şimdi insanlık konuşuyor, sevgi konuşuyor. Herkes saygılı olsun lütfen!
Servisi
