İŞTE ERSUN YANAL FARKI!
Türk Telekom Arena Stadı'ndaki muhteşem atmosfer, yeni yıl kartpostalları kadar güzeldi. Türk futbolunun iki devi, maça kontrollü ve birbirini tartarak başladı.
Sezona fırtına gibi giren ve önüne geleni deviren Galatasaray'dan herkes farklı bir derbi zaferi bekliyordu. Lige kötü başlayan Trabzonspor'un da bir patlama maçına ihtiyacı vardı. Trabzonspor, ilk yarıda topu Galatasaray'a verip, alan savunması ve golü bulduktan sonra da adam savunması yapmaya başladı. 17. dakikada hızlı gelişen Trabzonspor atağında Castillo'nun akıl dolu bir manevrayla Bero'yu görmesi ve Bero'nun da ceza sahasına girip, bomboş pozisyondaki N'Doye'e adeta 'al da at' kalitesindeki asisti ile gelen gol, Trabzonspor'u öne geçirmekle kalmadı, bordo-mavili oyuncuların özgüvenlerini de artırdı.
İlk yarıda her şey Trabzon'un istediği gibi gelişti. Maça çok iyi başlayan Castillo'nun sakatlanıp çıkması, Fırtına adına büyük şanssızlıktı. Bruma, bordo-mavili savunmaya çok zor anlar yaşattı, etkili ataklar yaptı, üst üste çalımlar attı; yani futbol adına yapılması gereken her şeyi yaptı gol dışında...
Trabzonspor iyi savunma yaptı, Galatasaray ataklarında takım halinde topun arkasına geçti. Onur etkili kurtarışlar yaptı.
Galatasaray ikinci yarıya çok hızlı başlarken, Ersun Yanal orta saha ile savunma arasındaki mesafeyi daralttı. Daha çok adamla savunma yapan Trabzonspor, Yusuf, Mehmet Ekici ve N'Doye ile etkili kontrataklar geliştirip, 2. golü aradı.
Castillo'dan sonra ikinci yarının başında Bero'nun sakatlanıp oyundan çıkması (iki mecburi değişiklik) nedeniyle Ersun Yanal'ın hamle gücünü zayıflattı.
İki etkili oyuncunun çıkması ile Trabzonspor önde top tutmakta zorlandı.
TRABZON MÜTHİŞ SAVUNMA YAPTI
60. dakikada Selçuk, Okay'ın ayağına bastı; hakem Fırat Aydınus, 50 bin G.Saray taraftarının coşkusundan etkilenmiş olacak ki, sarı kartını çıkaramadı. Yine aynı dakikalar içinde bu kez Bruma, yerdeki Zeki'nin hem sağ ayağına hem de sol ayak bileğine bastı. Pozisyon kırmızı kartlık, ama sarı kart bile yok!
Oysa geçen sezon bu iki takım arasındaki derbilerde önce Cüneyt Çakır, sonra da Deniz Ateş Bitnel'in facia yönetimleri yüzünden Trabzonspor adeta doğranmıştı.
İkinci yarıda Mehmet Ekici'nin jeneriklik öyle bir pası var ki, N'Doye biraz daha hızlı olabilseydi, karşılaşma daha o dakikada Trabzonspor lehine biterdi.
İkinci yarıda G.Saray gol için yapılması gereken herşeyi yaptı ama karşılarında kusursuz savunma yapan bir Trabzonspor vardı. Tabii bir de eski günlerinden kesitler sunan bir Onur...
Maçın uzatma anlarında Eren Derdiyok'un röveşatası bu kez direkte patladı.
Dün iyi oynayan takım değil, akıllı oynayan takım kazandı. Bazen futbolda iyi savunma yaparak büyük zaferler elde edersiniz. 2004'te Avrupa şampiyonu olan Yunanistan gibi...
Düne kadar övgüler yağdırdığımız Riekerink, üst düzey teknik adam zekasına sahip Yanal'a boyun eğdi.
Galatasaray çok iyi bir takım. Ama tek kale oynadığı derbiyi kazanamadı. İşte hep dediğim gibi futbolda istatistikler bir süsten, bir detaydan öteye gitmiyor bazen. Topla oynama, şut, ikili mücadele vs... Ne kadar üstün olursanız olun golü atamadığınız sürece size 3 puanı vermezler. Bazen bu uzun maratonda böyle yol kazaları olur. Dün Galatasaray kadar, 50 bin sarı-kırmızılı taraftar da muhteşemdi. Bruma ise yine Messi gibiydi, onu izlerken biz yorulduk o yorulmak nedir bilmedi.
Trabzonspor, bu zaferle müthiş bir özgüven kazandı. Onur, Durica, Uğur Demirok, Mehmet Ekici derbi galibiyetinde büyük rol oynadı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.