PEREİRA’NIN FENER’İ DAHA GÜÇLÜYDÜ
İstanbul'da pırıl pırıl bir hava ve gündüz maçı... Fenerbahçe yönetimi de bilet fiyatlarını 55 TL'ye kadar düşürmüş, tribünler artık dolsun diye. Yine yok, tribünlerde az sayıda Fenerbahçe taraftarı. İnsan biraz kendisini zorlasa Ülker Stadı'ndaki seyirci adedini tek tek sayar.
Maç adeta Emenike'nin müthiş şutu ile başladı. İlk 20 dakika Aytemiz Alanyaspor, oyunu yavaşlatıp Fenerbahçe'yi uyutmaya çalıştı. Defansta Ba, Omeruo, Gassama çok atletik oyuncular oldukları için hep ayakta kalıp; Fenerbahçe hücumcularına zorluk çıkardılar.
Fenerbahçe ilk yarıda yavaş oynadı, fazlaca yan pas yaptı. Volkan Şen ilk yarım saat vasat bir görüntü çizdi.
Hakem Alper Ulusoy, maçın ilk yarısında Omeruo ile Emenike arasındaki mücadelede penaltı çalmayarak doğru karar verdi.
Evet Omeruo'nun bir müdahalesi vardı ama Emenike de pozisyonda penaltıyı almak istedi. İki takım oyuncuları da ikili mücadelelerde hakemi aldatmaya yönelik hareketlere sıkça basvurdular.
Alper Ulusoy da oyun disiplinini sağlayabilmek için çok sık kartına başvurdu.
İlk 45'te Mehmet Topal, Fenerbahçe'yi öne geçiren golü atarken adeta hem okudu, hem yazdı.
Tabii Alper'in hakkını da teslim etmek lazım golde. 154 gün sonra bir lig maçında ilk 11'de sahaya çıkan Van Persie ise gayretliydi.
Volkan Demirel'in Ba'nın kafa vuruşunda yaptığı kurtarış jeneriklikti ancak hakeme bu kadar şiddetli itirazı ise gereksizdi ve sonunda ucuz bir kart görmüş oldu.
Milli maç arası Advocaat'a yaramış, çünkü daha 'dinç' gördüm Hollandalı hocayı. Aytemiz Alanyaspor'un golünde Van der Wiel'in, N'Sakala'nın deparı karşısında çaresiz kalışı ve gol sırasında Fenerbahçe defansında kimsenin olmayışı düşündürücü.
Fenerbahçe gibi bir takım bu kadar basit bir gol yememeli. Sonrasında ikinci gol için yüklenen Fenerbahçe ve kontrataklarla sarı-lacivertli taraftarların adeta yüreğini ağzına getiren bir Alanyaspor.
Dün Fenerbahçe sadece 2 puan kaybetmedi. Şampiyonluk yarışında ağır bir darbe daha aldı.
Zirve ile puan farkı daha ligin 7. haftasında 8'e çıktı. Daha Advocaat geldiği gün söylemiştim; 'Bu hoca, Pereira kadar puan toplayamaz' diye.
Peki ne değişti? Geçen sezona göre daha güçsüz bir Fenerbahçe var ortada.
Gelen gideni arattı. Maalesef durum bu.
TRABZONSPOR'A GOLCÜ ŞART
Trabzonspor, milli maç arasını iyi değerlendirmiş. Dün maça çok iştahlı başladı bordo-mavilililer.
İlk yarıda Akhisar kalesine yapılan 10 şut girişimi vardı ama hiçbiri kaleyi bulmamıştı. İkinci yarıda tahrip gücü yüksek bir Trabzonspor ortaya çıktı.
Hücumsal anlamda tipik bir Ersun Yanal takımı gibi bir Fırtına vardı ikinci 45'te Avni Aker'de... 8 dakika içinde 5 net gol pozisyonunda Fatih Öztürk'ü yıldızlaştırdı Trabzonspor.
Yani kendi öz evladı Fatih Öztürk'ü...
Bu kadar net pozisyonların içinde Suk'u ara ki bulasın. Ne Suk ne de N'doye...
Bu takıma ara transferde iyi bir son vuruş golcüsü şart. Burak Yılmaz gibi mesela. İkinci yarıda bu sezonun en etkili Trabzonspor'unu izledik dün. İyi bir golcüsü olsaydı farka giderdi Trabzon.
Aytaç'ın rakibin ayağına basıp ikinci sarıdan atılması tam bir sorumsuzluk. Hem de çok iyi oynadığı maçta. 'Yeni Yattara' diye alınan Castillo daha bitirici olmalıydı.
Şu ana kadar tam bir hayal kırıklığı.
Yusuf Erdoğan ise çok geç girdi. Yenilerden Durica dışındakilerin Trabzonspor'a bir katkısı olmadı şu ana kadar. Bu forvetlerle Trabzon'un işi zor. Ne yazık ki, farklı kazanabileceği maçı gol bile atamadan tamamladı Trabzon. 2 yarıda çok doğru oynadı Fırtına ama Fatih'i geçemedi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.