Nefes nefese
Beşiktaş ilk 20 dakikada sezon başındaki gibi kazanma iştahıyla oynadı ve bu bölümde iki gol bulunca oyunu rolantiye aldı.
Kasımpaşa iyi bir takım ve ciddi silahları var. Böyle bir rakibe karşı yüklenirken arka tarafı da düşünmek zorundasınız.
Veli-Atiba ikilisi orta sahada Kasımpaşa'yı bozarken Oğuzhan, Gökhan ve Olcay'ın bindirmeleri Kasımpaşa savunmasını bunalttı. Öyleki sadece bindirme yapmakla kalmayıp rakip defanstan dönen topları da alan Beşiktaş iki golü tabelaya yazdırınca rahatladı. Hatta bu rahatlığı biraz da abarttılar diyebiliriz ama bunun da sebepleri vardı.
Gece kabusa dönerdi
Necip ve Oğuzhan'ın sakatlanıp çıkması saha için dengeleri bozdu ama daha önemlisi devre arasında Gençlerbirliği'nin Arena'da 2-0 önde olduğunu öğrendiler.
Sanırım bu da "skoru koruma" güdülerini körükledi.
Deyim yerindeyse kafası TT Arena'da takılı kalan Beşiktaş üçüncü golü atmak için neredeyse hiçbir çaba göstermedi. Bu aslında ciddi bir riskti, nitekim Kasımpaşa son dakikada bir gol buldu. Bu golden sonra şöyle bir beş dakika daha olsa Beşiktaş'ın gecesi kabusla sona erebilirdi.
G.Saray puan kaybeder
Beşiktaş adına sahanın en iyisi Veli'ydi. Hem orta alanda hiç durmadı, hem gol attı. Savunmanın yıldızı ise Dany'ydi. Beşiktaş'taki en iyi maçını oynadı.
Gelelim sadede. Şampiyonlar Ligi yarışı tüm hızıyla sürüyor ve sanırım önümüzdeki hafta bu yarış sona erer. Galatasaray, Hami hoca ile şekli şemali değişen Trabzonspor'a deplasmanda muhtemelen puan kaybedecektir.
Eğer Beşiktaş, Elazığ'dan üç puanla dönebilirse bana göre Şampiyonlar Ligi'ne direkt gitme biletini cebine koyar. Bu da kulüp adına ciddi bir gelir anlamına gelir, ki Beşiktaş'ın buna bir hayli ihtiyacı var. Haydi hayırlısı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.