Hançer yarası
Kader birliği yaptığınız teknik adam size, "Arkadaşlar dört maçımız kaldı lütfen buna göre yaşayın, buna göre hazırlanın" dedikten sonra siz o teknik adamı sırtından hançerlercesine gece kulübüne gidiyorsanız Şampiyonlar Ligi'ni değil hiçbir şeyi hak etmezsiniz.
Her şeyden önce Allah'ın gücüne gider.
Futbolun başındaki kişi, futbolcunun nereye gittiğinden bihaber ise o takım, takım olmaktan çıkmış demektir.
Dolayısıyla nerede kim oynadı, hangi hata, neden ya da nasıl yapıldı mevzularına girmenin pek anlamı yok.
Beşiktaş bugün üç puan kaybeder, yarın kazanır işin bu tarafı dermansız dert değil. Gerçek sorun takımın sahipsiz, kaptansız, kuralsız yaşaması ve gecesiyle gündüzünün birbirine karışmasıdır.
Başarı hak edilmiyor
Sivas'ta kaybettikleri için yazmıyorum bunları, kazansalar belki sadece ertelerdim ama mutlaka yazılması gerekenlerdir bunlar.
Beşiktaşlılar, bu sezon yaşananların acısını iliklerine kadar hissediyorlar. Asıl konu budur, taraftarın başının öne eğilmesidir.
Hem sportif, hem de ahlaki açıdan yaşananlar can yakmıştır.
Tutarsızlıklar doludur bu bir sezonda. Sıradan kavga bir yıl boyunca affedilmemiş, bıçaklanmalar, kurşunlanmalar ve diğer tüm kavgalar geçiştirilmiştir.
Sezon başından bu yana ilkesel anlamında o kadar çok hata yapılmıştır ki, ayaklar baş olmuş ve kafalarına göre takılmışlardır.
Beşiktaş haftaya kazanır, Galatasaray kaybeder ve siyahbeyazlı takım yine Şampiyonlar Ligi'ne gidebilir orası ayrı konu. Peki bu futbolcular, şu ilkesiz tavırlarıyla herhangi bir başarı ya da ödülü hak ediyorlar mı? Asla!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.