Son dönemeç

Süper Lig'de sona yaklaşıyor. Nasıl bir lig yaşıyorsak ilginçtir, oynadığı son 11 maçta 10 galibiyet 1 beraberlik alan Beşiktaş, üçüncü sırada ve son dönemece girerken, rakiplerinin puan kaybını bekliyor. Ve gerçek olan şu ki, siyah-beyazlı takım için şampiyonluk çok ama çok zor! Ama sezon kapanırken Beşiktaşlı taraftarlar, takımın mücadele azminden ve aldığı sonuçlardan oldukça memnun olduğunu ve gelecek sezon için umutlu olduğunu söyleyebilirim. Beşiktaş, yarın Adana Demirspor'la deplasmanda çok önemli bir maça çıkacak. Bu sezonun en iyi ekiplerinden biri olan Güney temsilcisi Beşiktaş'ı yenerek Avrupa kupalarına katılmak için şansını son ana kadar kovalamak isteyecektir. Doğrusu Vincenzo Montella ve ekibi bu sezon övgüyü hak ediyor. Sevgili dostum Murat Sancak'ın, Adana Demirspor'u ayağa kaldırmak için gecesini gündüzüne kattığını biliyorum ve kendisini takdir ediyorum. Ben Beşiktaş'ın Adana'dan iyi futbol ve galibiyetle ayrılarak Avrupa kupasına katılmayı riske etmeyeceğini tahmin ediyorum. Umarım, Süper Lig kalitesi üzerinde futbol sergileyen iki takımın karşılaşmasını iki güzide ekibimize yakışan bir mücadele olur.

YABANCI KURALI!

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yabancı kuralını yeni sezon başlamadan açıkladı. Tabii, yine değişir mi bilemiyorum ama kuralın bugünlerde açıklanması takımların gelecek sezon yapılanması için çok önemli bir gelişme. Üç yerlinin sahada kalma zorunluluğu kararını Nihat Özdemir başkanlığındaki TFF yönetim kurulu almıştı. Önceleri çok eleştirilse de genç Türk yeteneklerinin kendini göstermesi futbolumuza katkı sağlamıştı. Özellikle takımlarımızın yerli kaleci tercihleri pırıl pırıl Türk kalecilerin önünü açmıştı. Bir kez daha tekrar edeyim, yabancıya karşı değilim. Ancak Süper Lig'in kalitesinin artması için yabancı oyunculara başarı ve yaş kriteri getirilmesini savunuyorum. Kulüp başkanları sizden ricam, menajerlerle bir olup lütfen modası geçmiş yabancıları ülke futbolumuzdan uzak tutun.

SEYİT MEHMET ÖZKAN

Sevgili dostum, Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan'ın çok gençte emeği var. Özkan, müthiş tesislerle son 10 yılda Türkiye'nin oyuncu fabrikasını kurdu. Altyapı hamlesiyle Altınordu'yu bir marka haline getirdi. Doğal olarak, yetiştirdiği gençlerin birçoğu belki futbolcu olamadı ama onları "İyi birey, iyi vatandaş" olarak yetiştirdi. Üç yıl önce Covid 19 karantinasında zor bir dönem yaşadı. Oyuncu üretimi yaparken, gerekli yerlerden destek göremediğini de biliyorum. İstanbulspor'un genç oyuncularla Süper Lig'deki mücadelesini görünce neden bunu fazlasıyla hak eden Altınordu yapamadı diye kendime sormaktan edemiyorum. Bence takımı genç oyuncularla final oynarken, "Süper Lig mi Allah korusun" demesi kulübün vizyonu ve kendi emeklerine darbe vurdu. Özkan, bu sezon çok transfer yaptı. Takım, son hafta düşme hattına girince de 'bırakma' kararı aldı. Emeğine saygı duymakla birlikte kararını gözden geçirmesini diliyorum. Nasıl yetiştirdiği gençler örnek olduysa, onun bu yapılanmasını örnek alacak yatırımcıları da düşünmesi gerek. İnatla bu bozuk futbol sisteminin karşında durması bir duruş kalitesiydi. 'Yoruldum' demiş ama bu yorulmuşluktan çok Seyit Mehmet Özkan'ın kırılmış olma duygusu. Altınordu camiası bu kırgınlığı gidermeli. Perde arkasında ne yaşandı bilemiyorum ama böyle bırakıp gitmek olmaz!